| Böylece Çin'deki yunuslar şimdilik güvendeler. | Open Subtitles | وهكذا ، الان ، فى الصين الدلافين البيضاء وتعقد علي |
| Son 40 yılda Çin'deki mangrovların yüzde 80'i yok edildi. | Open Subtitles | في السنوات ال 40 الماضية نسبة ثمانين في المائة من اشجار المنغروف فى الصين قد دمرت |
| Araştırmaları için 6 aylığına Çin'e gitti. | Open Subtitles | وهو الان فى الصين فى بحث سيدوم لسته شهور |
| Çin hakkında sevdiğim tek şey. | Open Subtitles | هذا ما احبه فى الصين. |
| hayır,çine geri dönmek istemiyorum, hiç bir ülkeye hiç bir şehre Çinde kalmamız için hiç bir sebep yok | Open Subtitles | لا ، أنا لا أريد العوده إلى الصين أو إلى أى بلد أو قصر حسنا ليس لديكى رغبه لأن نبقى فى الصين |
| Burada yolculuğumuz bizi Çin'in en vahşi yerlerinden birine götürüyor. | Open Subtitles | هنا، تقودنا رحلتنا شمالا إلى الاماكن الاكثر وحشية فى الصين. |
| Simdi iPhone'un Kaliforniya'da, tasarlandigini varsayabilirsiniz.. fakat Cin'de montajlandi. Bati halen Teklonojik yenilikler alaninda lider. | TED | محتمل أنكم تفترضون ذلك لأن جهاز الإى فون قد صُمم فى كاليفورنيا لكنه تجمْعَ فى الصين أن الغرب مازالوا يقودون فى مجالات الإبتكار التكنولوجية. |
| Bunu Çin'de yapabilirsin ama burada bunun için öldürülebilirsin dostum. | Open Subtitles | يمكنك فعل ذلك فى الصين لكن هنا سوف تلقى حتفك |
| Bir kez daha. Bau Gu Yetimhanesi, Çin'deki en mutlu yer olmuştu. | Open Subtitles | مرة أخرى, ملجأ باجوو اصبح اسعد مكان فى الصين |
| Çin'deki zavallı, kimsesiz çocuklara bırakmasına memnun olmuştum. | Open Subtitles | كنت سعيدة ان يتركها للأطفال البؤساء فى الصين, |
| Senin şu Çin'deki ekip depreme sebep olmuş. | Open Subtitles | فريقكَ فى الصين تسببوا للتو فى هزة أرضية |
| Bu, Çin'deki Donggang adındaki yere ait bir nakliye beyannamesi. | Open Subtitles | هذه بيانات الشحن لمكان يدعى دونججانج فى الصين |
| Fuxi yıldız haritası da 6.000 yıldan eski ve eski Çin'deki bir neolitik mezardan. | TED | خريطة نجوم "فوشي" عمرها أكثر من 6000 عام. وهي تنتمي لمقبرة من العصر الحجري الحديث فى الصين القديمة. |
| Doğayla uyum arayışındaki anlayışın Çin'deki kökeni uzun bir geçmişe dayanmakla beraber bugün kalabalık sahillerde bu tarz ilişkilere nadiren rastlanıyor. | Open Subtitles | وفي حين ان الثقافة السعي الى التوازن مع الطبيعة تعود الى مدى بعيد في الصين ومن النادر ان نرى مثل هذا الوئام العلاقات على شاطئ مزدحم فى الصين |
| Ağabeyini bulmak için Çin'e yaptığın o seyahatte hastalanmıştın. | Open Subtitles | أصبتَ بوعكة بعد جولتك فى الصين من أجل البحث عن أخيك. |
| Çin'e gittiğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك فى الصين الآن ؟ |
| Çin hakkında sevdiğim tek şey. | Open Subtitles | هذا ما احبه فى الصين. |
| - Artık Çinde olmadığını ne zaman öğreneceksin? | Open Subtitles | متى ستتعلم أنك لست فى الصين الآن؟ |
| Gaoligongshan ormanları Çin'in en nadide doğal türlerinden bazılarının yuvasıdır. | Open Subtitles | هذه الغابات هي االموطن الاولى من لبعض اندر الحيوانات البرية فى الصين. |
| Düşündüğün kadın Cin'de ki gibi sıradan bir polis değil tamam mı? | Open Subtitles | - أخمن أن قائدات الشرطة النساء ليسوا منتشرين فى (الصين) |
| -Evet, öyleydi. Duyduğuma göre Çin'de Lord Jack'le birlikte çalışmışsınız. | Open Subtitles | بالتأكيد, انت تعمل للورد جاك فى الصين على ما اعتقد |