| genelde uçak beni tutar, özellikle inişli çıkışlı olduğunda. | Open Subtitles | فى العاده اصبح مريضا عند سفرى جواً خصوصاً عندما يكون هناك انفجار |
| Ben genelde 10:30 gibi yatarım. | Open Subtitles | انا فى العاده اذهب الى فراشى فى العاشره والنصف |
| Özür dilerim tatlım. Normalde böyle değildir. genelde daha eğlenceli geçer. | Open Subtitles | انا آسف لا تكون هكهذا فى العاده ولكنها تكون بها مرح أكثر |
| Siparişleri, Genellikle kardeşin getirirdi. | Open Subtitles | أخوك هو الذي يقوم فى العاده بمسألة الطلبيات |
| Genellikle buraya kadın girmesine izin vermem. | Open Subtitles | انا فى العاده لا ادع النساء تدخل الى هنا |
| Normalde burası hafta sonları kapalı olur ama ben kalmak istedim. | Open Subtitles | أن المركز يغلق فى العاده فى عطلات نهايه الأسبوع لكننى وددت البقاء |
| Sahibesi genelde yalnız çalışmayı severdi. | Open Subtitles | فى العاده المالك هنا يعمل لوحده |
| genelde ne hakkında konuşursunuz? İşi mi? | Open Subtitles | عن ماذا تتحدثين معه فى العاده عن عمله |
| Katiller genelde öyledir. | Open Subtitles | حسناً فى العاده يكون القتله هكذا |
| Bay Cyphre, genelde zor işleri almıyorum. | Open Subtitles | فى العاده فأنا لا أورط نفسى |
| Bu genelde nitrosgliserin aşırı dozunun göstergesidir. | Open Subtitles | فى العاده انها علامة (على جرعة زائدة من (النيتروغلسرين |
| Genellikle fare ve sincap yerler. Hatta diğer yılanları bile yerler. | Open Subtitles | فى العاده هما يتغذون على الفئران و فئران الحقول و حتى الثعابين الاخرى. |
| Ben bir hayalet görmek , Genellikle zaman , Dinle | Open Subtitles | اسمع , فى العاده عندما ارى شبحا |
| Genellikle, Bay. Abraham, | Open Subtitles | "حسنا ، فى العاده يا سيد "ابراهام |
| Ama Normalde yakınlarda bir aktarıcı olur. | Open Subtitles | ولكن فى العاده يكون هنالك مصدر جذب مغناطيسى بالقرب |
| Normalde evet ama zaman çok az. Çok fazla güvenlik önlemi var. | Open Subtitles | يمكنى فى العاده ولكن ليس بهذه السرعه هناك العديد |