| Cesedi yere düştüğü anda durum bambaşka bir hal aldı. | Open Subtitles | فى اللحظه التى تلمس هذه الجثه الأرض ستكون الصفقه مختلفه. |
| Muhtemelen kurar, ...ama solucan deliği oluştuğu anda neler olacağını .bilemeyiz. | Open Subtitles | محتمل ولكن ماذا يحدث فى اللحظه التى ينشأ بها الثقب الدودى |
| Kapıdan scotch'la girdiğin anda.. | Open Subtitles | فى اللحظه التى ستأتى فيها من خلال هذا الباب مع الاسكوتش |
| Cesedi toprağa düştüğü anda durum bambaşka bir hal aldı. | Open Subtitles | فى اللحظه التى ارتطم فيها هذا الجسم بالارض هذا كان احساس مختلف تماما. |
| Erkek, onlardan gözünü ayırmamalıdır çünkü yumurtadan çıktıkları anda yanlarında olması gerek. | Open Subtitles | والذكـر يجب أن يبقى حذراً وعيونه على الـبيض ولابد أن يكون قريب منهم فى اللحظه التى يخرجون فيها |
| Bir Alman tanki görüs alanina girince, üstüne uzaktan kumandali patlayici sarilir ve son anda serbest birakilir. | Open Subtitles | تربط بها متفجرات تعمل بالتحكم عن بعد ويتم تحريرها فى اللحظه الاخيره عندما تظهر دبابه المانيه |
| Sistemden çıktığımız anda yolumuza devam edip onları yüzüstü bırakacağımızı düşünüyorlar. | Open Subtitles | لقد ظنوا أننا فى اللحظه التى نعبر النظام سنهرب من هنا ونتركهم |
| Tamam, son anda minibüsü de kullandırttılar. | Open Subtitles | حسنا فى اللحظه الأخيره جعلونى أقوم بقياده الشاحنه أيضا |
| Breena'ya 9. ay dönümü hediyesi için son anda bana konser bileti ayarladı. | Open Subtitles | لقد قام باحضار تذاكر حفل ما فى اللحظه الأخيره كهديه لذكرى مرور 9 أشهر لزواجنا الى برينا |
| Çünkü fotoğrafı ya da videoyu çektiğiniz anda veya mesaj yazdığınız anda tüm cihazlarınızda olmuş oluyor. | Open Subtitles | فى أى مكان ,لأن فى اللحظه التى تأخذ صوره أو تصور فيديو أو تكتب رساله نصيه ستكون على هاتفك فى الحال |
| Dışarıda karda buluşmak üzere anlaştık ve ancak son anda ne kadar aptal olduğunu fark etti. | Open Subtitles | كنا إتفقنا على مكان نلتقى فيه .. بالخارج فى الثلوج وإكتشف فقط فى اللحظه الأخيره ... كم كان أحمقا |
| Arkanızı döndüğünüz anda, sizi sırtınızdan bıçaklayacak. | Open Subtitles | فى اللحظه التى تعطونه الأمان ينقض عليكم |
| Duvara doğru anda çarpmayı başarırsam gezegenler aynı düzlemdeyken teorik olarak duvardan geçmem mümkün olur. | Open Subtitles | اذا حدث وضرب الجدار بالضبط فى اللحظه المناسبه حينما تتم محاذاة كل المسافات ثم من الناحية النظرية يجب أن أمر تماما من خلال الجدار. |
| Kurumda Palmer'ı öldürmek için bir komplo olduğunu ve neye bulaştığımı farkettiğim anda karımla çocuğumu bir uçağa bindirdim. | Open Subtitles | لقد اكتشفت ان هناك احد العملاء متورط بمؤامره لقتل "بالمير" و فى اللحظه التى ادركت فيها ما اكتشفته وضعت زوجتى و ابنى على اول طائره راحله |
| Arkanızı döndüğünüz anda, sizi sırtınızdan bıçaklayacak. | Open Subtitles | فى اللحظه التى تعطونه الأمان |
| Avrupa'daki savaşın nihayet bittiğine dair telgraf geldiği anda tek düşündüğüm Lena idi. | Open Subtitles | فى اللحظه التى وصلت فيها البرقيه بأن الحرب انتهت أخيراً فى أوروبا كل ما فكرت به كان (لينا) |
| Buraya geldikleri anda onları kaybederdik. | Open Subtitles | فى اللحظه التى يصلون هناك |
| Koşan Ayı'yı becermeye başladığı anda bir şey kaybeder. | Open Subtitles | فى اللحظه التى بداء فيها قتال (بير) خسر شيئاً |
| Cassie madalyonu aktifleştirdiği anda güçleri alınan ölü cadıları tetiğe geçirdi. | Open Subtitles | فى اللحظه التي فعّلت فيها (كاسي) الميدالية نبهت كُل السحرة الأموات التّي أخذت قوتهم. |