| Geceleri sıradan, huzurlu aptal rüyalarla dolu uykunu uyuyorsun. | Open Subtitles | و فى المساء تنامين نوما عاديا مليئا بالسكينة و الاحلام السخيفة |
| Şimdi söyleyin, Bayan French Geceleri televizyon izler miydi? | Open Subtitles | الآن أخبرينى ، هل كانت مسز فرينتش تشاهد التليفزيون فى المساء ؟ |
| Bax Hill'den Lewis'e ve hiç durmadan New Haven'a, ve Akşam gemisi ile de Viyana'ya. | Open Subtitles | الى باكس هيل,عبر لويس الى نيوهافين, فى المساء,القارب الى فيينا. |
| Biliyor musunuz, Akşam, hatta gece gelirseniz daha iyi olacak. | Open Subtitles | أتعلم، سكون من الأفضل لو عدت عند المغيب أو فى المساء |
| Seninkiler sabahleyin arayıp Akşama geleceklerini söylediler. | Open Subtitles | اقرانك قالوا فى الصباح بان ناتى فى المساء |
| Bilirsin işte. Küçük bir kasabada Akşamları yapacak pek bir şey olmaz. | Open Subtitles | تعرف كيف يكون الأمر فى بلدة صغيرة لايوجد ما تفعله فى المساء |
| Gemi bu gece hareket ediyor. | Open Subtitles | السفينة سترحل فى المساء. |
| Morgtan farksızdı. Geceleri her yer kapalı. Pizza yok. | Open Subtitles | المكان أشبه بمشرحة, لا تجد ما تفعله فى المساء, لا مرح ولا حيوية. |
| Hayır, Geceleri kontrol etmezler. Bunları çıkaramayacağımızı düşünüyorlar. | Open Subtitles | لا, هم لا يأتو ليدققو علينا فى المساء يعتقدون اننا لا يمكننا ان نخرج من هنا |
| Tanrım, okyanus Geceleri o kadar güzeldi ki. | Open Subtitles | يا الهى ، لقد كان المحيط جميلا جدا فى المساء |
| Geceleri gökyüzündeki yıldızlardan fazla kamp ateşleri var. | Open Subtitles | -و فى المساء تكون نيران معسكرهم اكثر من النجوم فى السماء |
| çünkü böylece Geceleri daha rahat uyuyabilirdim. | Open Subtitles | لأن حينها يُمكننى النوم فى المساء |
| Kuhio Bulvarı, Geceleri fahişeler diyarı olur. | Open Subtitles | انه حافة كيهو... انها منطقة خطرة فى المساء. |
| Akşam babam eve geldiğinde... O zamanlar Napoli'deydik. | Open Subtitles | فى المساء حين عودة أبى كنا لا زلنا نعيش فى نابولى |
| Bu Akşam çılgınlıktan sonra, bir yere çay kahve içmeye gidelim mi? | Open Subtitles | ربما بعد العربده فى المساء يمكننا ان نخرج معا لتناول كوب من القهوه او شئ ما |
| Onu bilirsin. Bu Akşam eve gelip sizinle birlikte olacak, yoksa ben ona sorarım. | Open Subtitles | سيكون هنا فى المساء . والا لن اعرف السبب |
| Onu bilirsin. Bu Akşam eve gelip sizinle birlikte olacak, yoksa ben ona sorarım. | Open Subtitles | سيكون هنا فى المساء . والا لن اعرف السبب |
| Ben sizi bir Akşama gelir alırım. Beraber yemeğe gideriz. | Open Subtitles | وأنا سآتى وأصطحبكم فى المساء ونذهب سوياً لتناول الطعام |
| Yarın Akşama bizi bir partiye davet ettiğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول إنها دعتنا إلى حفلة غداً فى المساء. |
| Akşamları, göçmen ördekler Manhattan semalarından geçerek güneye göç ediyorlardı. | Open Subtitles | أحياناً فى المساء ، يكون هناك سرب من البط البرى يخوض الجنوب ، و من ورائه سماء مانهاتن |
| İngiliz kadınları da Akşamları herkes gibi giyinmiyor mu? | Open Subtitles | السيدات الإنكليز يرتدون نفس الملابس التى ترتديها أى أمرأة فى المساء. |
| Gemi bu gece hareket ediyor. | Open Subtitles | السفينة سترحل فى المساء. |