| Ailemizden geri kalanların tekrar bir araya geldiği gün sana lazım olacak. | Open Subtitles | ستحتاجها فى اليوم الذى ما تبقى فيه من عائلتنا سيوحد من جديد |
| Sessizliğime son verdiğim gün, kendimi utançtan arındırdım. | TED | فى اليوم الذى أنهيت فيه صمتى حررت نفسى من الخجل |
| Kaybolduğu gün üzerinde ne vardı? | Open Subtitles | ماذا كان يرتدى فى اليوم الذى أختفى فيه ؟ |
| Geldiğiniz gün tüm emanetiniz ve fonlarınız çekilmiş. | Open Subtitles | قالوا أن جميع الأموال سحبت فى اليوم الذى وصلت أنت فيه |
| Geldiği gün nasıl davrandığınızı hatırlıyor. | Open Subtitles | انها تتذكر ماذا فعلت فى اليوم الذى اتت فيه |
| Başaramadım. Şiirini yazmayı bıraktığı yerden Cabeza de Lobo'ya gittiğimiz gün bunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن فى اليوم الذى "طرنا فيه إلى " كابيزا دى لوبو |
| Evet, öldürüldüğü gün moruğu görmeye gittim. | Open Subtitles | نعم, انا ذهبت لرؤية الرجل العجوز فى اليوم الذى قُتل فيه, |
| O öldüğü gün, senin infazını yeni bir muhafız alayı komutanı yönetir. | Open Subtitles | أتفهم، فى اليوم الذى ستموتُ فيه، فإن قائدالحرسالجديدسيشرفعلىإعدامك. |
| O gün bir kenara bırakmıştım. Benim yola çıktığım gün mü? | Open Subtitles | ـ لقد وضعته جانباً ـ فى اليوم الذى غادرت فيه؟ |
| Sam'in beni büyük teyzem Glady'nin evine bıraktığı gün... | Open Subtitles | فى اليوم الذى أوصلنى فيه سام إلى منزل عمتى الكبرى جليدى |
| Birsonraki gün seni soymaya çalıştığım zaman benim hayatımı kurtardı. Ona borçluyum. | Open Subtitles | حسنا، فى اليوم الذى حاولت فيه سرقتك أنقذ حياتى، فانا أدين له بواحدة |
| Önceki gün konuşmamız lazım demiştin sadece merak, iyi haber mi kötü haber mi? | Open Subtitles | فى اليوم الذى كنت تقول فيه انك تريد ان تتحدث معى فقط اريد ان اعرف هل هى اخبار جيدة أم اخبار سيئة |
| O öldüğü gün daha iyi bir polis oldum. | Open Subtitles | أخبرك بهذا كثيرا لقد أصبحت أكفىء من أى شرطى فى اليوم الذى توفيت فيه |
| Güzel. Kıçımdan maymun çıktığı gün senden özür dileriz. | Open Subtitles | سأعتذر لك فى اليوم الذى يخرج فيه قردا من مؤخرتى |
| Güzel. Kıçımdan maymun çıktığı gün senden özür dileriz. | Open Subtitles | سأعتذر لك فى اليوم الذى يخرج فيه قردا من مؤخرتى |
| Yemin ettiğin gün emekliliğim resmiyet kazanacak. | Open Subtitles | تقاعدي سيصبح رسمى فى اليوم الذى تؤدى به اليمين |
| Yemin ettiğin gün emekliliğim resmiyet kazanacak. | Open Subtitles | تقاعدي سيصبح رسمى فى اليوم الذى تؤدى به اليمين |
| Tavrımın ne olduğunu hem evlendiğimiz hem de boşandığımız gün çok iyi öğrendin. | Open Subtitles | عرفت كل شىء عنى فى اليوم الذى تزوجنا فيه وتعرف عنى حتى يوم طلاقنا |
| Bu konudaki yeteneğimi senin beni öldürmeye... çalıştığın gün daha iyi anlayacaksın. | Open Subtitles | ربما كان عليك ان تعرفى رأيى حول هذا الموضوع بشكل كامل , فى اليوم الذى حاولت قتلى فيه |
| Beni almaya geldiği gün, babam çılgına döndü ve şiddetle karşı çıktı. | Open Subtitles | فى اليوم الذى جاءفيه ليأخذنى أصاب أبى الجنون وتصدى له |