| Noel'i Paris'te mi geçireceksin yoksa madalya için düz duvara mı tırmanacağım? | Open Subtitles | نقضى الكريسماس فى باريس و الا اتسلق الاسوار لاحضر مجلاتى الجنسيه ؟ |
| Paris'te, Montparnasse'de mukim ünlü bir sanatçi, görevini yapmak için Japonya'ya geri dönmüs. | Open Subtitles | فى باريس كان رساما شهيرا فى مدينه مونباراس وعاد الى اليابان لاداء واجبه |
| O da, Paris'te balayındayken maddi hayatı sevdi ve yeni kocasından tiksindi. | Open Subtitles | وقضى شهر العسل فى باريس وطور طعم العالم المادى وذهبت لزوج جديد |
| Paris'teki gece kulübünden çalınan bir belge var. O patronuma ait. | Open Subtitles | الوثيقه التى تمت سرقتها فى النادى الليلى فى باريس تخص رئيسى |
| Bunu daha önce de hissetmiştim, binlerce kilometre uzaktan, Paris'ten. | Open Subtitles | لقد شعرت بهذا من قبل ,بينما كنت فى باريس على بعد اميال من هنا. |
| Bu yeni haliyle Paris'te 60 yıl elden ele dolaştı. | Open Subtitles | وبفضل هذا التنكر, انتقل من مكان لآخر فى باريس, |
| Hayata geri dönmeme yardım etti Paris'te, Barselona'da, Roma'da. | Open Subtitles | لقد ساعد فى إعادتى للحياة فى باريس ،برشلونة ،روما |
| Kız son iki yıldır Paris'te yaşıyordu. | Open Subtitles | كانت تعيش فى باريس فى العامين الماضيين.. |
| İnanılır gibi değil ama görünüşe göre Paris'te moda yine değişmiş. | Open Subtitles | شئ لا يصق تغيرت الموضه فى باريس مره ثانيه |
| Şu anda Paris'te güzel sanatlarla ilgili konularda.... ...ihtisas yapmış bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجل فى باريس فى هذة اللحظة متخصص فى أمور الفنون الجميلة |
| Ordu, Moskova'da yaşananlar Paris'te de yaşansın istemiyor. | Open Subtitles | الجيش لا يريد أن يعانى فى باريس مثلما عانى فى موسكو |
| Paris'te açtığım bir İngiliz Pub. Yeni bir şey. | Open Subtitles | إنه بار إنجليزى إفتتحته فى باريس من الأشياء الجديده هناك |
| Hayır, şimdi soru sorma. Yakınd anlatacağım. Paris'te. | Open Subtitles | لا , لا تسالينى الان ساقول لك قريبا , فى باريس |
| Paris'te böyle çok az oda var. | Open Subtitles | فى باريس ، غرف الخريف ليسوا فقط من الاشجار |
| Şu anda Paris'te de bir Fransız bir İngiliz müfettişle muhatap oluyor ve o da aynı derecede şaşırmış haldedir, eminim. | Open Subtitles | وحالياً فى باريس ، يوجد رجل فرنسى يقابل هذا المفتش الإنجليزى . وهو متفاجئ بنفس القدر |
| Güzergahım Paris'teki Louve Müzesi idi ve müşterim ise Fransız Hükümeti'nden başkası değildi. | Open Subtitles | ووجهتى كانت متحف اللوفر فى باريس وموكلى لم يكن اقل من ممثل للحكومة الفرنسية. |
| Mareşal Soult, siz Paris'teki birliklerimizin başında kalacaksınız. | Open Subtitles | مارشال سولت ، ستبقى قائد قواتنا هنا فى باريس |
| Paris'ten tanıdığım neşeli insan kayboldu sanmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت أخشى أن نفقد الشخصية المولعة التى عرفتها فى باريس |
| Üzgünüm. Bugün Paris'e gitmeliyim. Burada kalmayı göze alamam. | Open Subtitles | يجب أن أكون فى باريس الليله لا يمكننى تحمل البقاء هنا |
| Paris'de pek çok kişiden daha fazla sosis sattığının söyleniyor. | Open Subtitles | يقولون أنك تبيع مقانق أكثر من أي شخص آخر فى باريس |
| Hiçbir fikrim yok. Yani, Sör Montague Paris'in yargısı hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | لا اعرف, ولكنى سمعت السير مونتيجيو يتحدث عن العدالة فى باريس |
| Ben Paris'teyim ama sen başka bir yerdesin. | Open Subtitles | أنا فى باريس .. ولكنك فى مكان آخر |
| Hayır değil, ama Paris'teyken bir gece, kulise gelip beni öpmüştü. | Open Subtitles | فى باريس ذات مره أتى وراء الكواليس ومشى فى اتجاهى و اعطانى قبله |
| 30 yıl önce Paris'ten üç kuruş paraya alınmış bir tablo. | Open Subtitles | ان تفكر انه قد حصل عليها منذ 30 عاما فى باريس مقابل اغنية, |
| Hemen bir sonraki... trene biniyoruz ve üç saat sonra hafta sonu için Paris'teyiz. | Open Subtitles | ونقلع على القطار التالى ثم بعد ثلاث ساعات نكون فى باريس لنقضى عطلة نهاية الأسبوع سويا |