"فى تلك الليلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • O gece
        
    • Geçen gece
        
    • o akşam
        
    • de sen gelip
        
    Ama O gece birinin bana ilaçlı bir şişe viski verdiğini biliyorum. Open Subtitles و لكنى أعرف شخصاً أعطانى زجاجة سكوتش بها منوم فى تلك الليلة
    - Yemekten sonra O gece başka bir yere gitti. Open Subtitles لذا ، قام بالفعل بالخروج بعد العشاء فى تلك الليلة
    Ama O gece, Harbor Point'te bir şeyler ters gitti ve bu çevredeki çocuklar hastalanmaya başladı senin oğlun da dahil. Open Subtitles لكن فى تلك الليلة ، فى هاربر بوينت شيء ما خطأ قد حدث والأطفال فى المنطقة المحيطة بدئوا يمرضون منهم أبنك
    Ve eve karımın yanına gittim O gece ve neden başka bir kadının kocaman evlilik yüzüğünün benim parmağımda olduğunu bilmek istedi. TED و عدت لزوجتي فى تلك الليلة و سألتني لماذا أرتدي خاتم فى إصبعى بهذا الحجم لإمرأة أخرى.
    Şu Geçen gece okuduğun mektup okuyunca allak bullak olduğun... Open Subtitles الخطاب الذى كنتى تقرئيه فى تلك الليلة الذى اهتزيتى بسببه
    O gece gerdanlığı takacağınızı kimler biliyordu? Open Subtitles من عساه كان يعلم انك سترتدين العقد فى تلك الليلة بالذات ؟
    O gece kafam hep Cadılar Bayramındaydı. Open Subtitles فى تلك الليلة كان عقلى مشغول بعيد القديسين
    O gece kafam hep Cadılar Bayramındaydı. Open Subtitles فى تلك الليلة كان عقلى مشغول بعيد القديسين
    O gece bir şey unuttuğumuz hissini üstümden atamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أتخلّص من هذا الشعور بأننا نسينا شيئاً فى تلك الليلة.
    O gece, biz Reichskanzlei'e ilk saldıranlardık. Open Subtitles فى تلك الليلة كانت كتيبتنا أول من نقل القتال إلى داخل دار المستشارية نفسه
    O gece, bir grup genç subay, sarayı işgâl etti ve İmparator'un mesajını içeren ses kaydını ele geçirmeye çalıştı. Open Subtitles فى تلك الليلة أقتحمت مجموعة من صغار الضباط القصر الأمبراطورى محاولين الأستيلاء على التسجيل الصوتى لبيان الأمبراطور
    Meryem bana o yüzden göründü, O gece, onun beni kurtardığı gece. Open Subtitles ولهذا جائت لى مارى فى تلك الليلة لقد أنقذت حياتى
    O gece okuma yoktu Cheech. Prova yoktu. Open Subtitles لم تكن هناك معاينة فى تلك الليلة ، لم تكن هناك بروفة
    O gece neler olduğu hakkında sorular sormak istiyorum. Open Subtitles لدىّ أسئله متزايدة عن ما حدث فى تلك الليلة
    Bin Dokuz Yüz için, O gece resimlerdeki gibiydi. Open Subtitles لان 1900 فى تلك الليلة حدث له ما يحدث للوحات
    Seni O gece, Fuller'ın, bardan beraber çıktığı adama benzetmiş. Open Subtitles و قال إنك تبدوا مثل الشخص الذى غادر البار مع فولير فى تلك الليلة.
    Köprüde gözlerindeki bakış; O gece ben de atlamaya çalıştığım da. Open Subtitles النظرة التى لمعت فى عينيها وهى على الجسر فى تلك الليلة عندما كنت على وشك القفز أنا أيضاً
    O gece yere çökmüş ağlıyordun. Open Subtitles فى تلك الليلة . أنتِ سقطتى على الأرض و بكيتى
    Geçen gece yanındakinin kim olduğunu söylemedin. Open Subtitles لم تخبرينى عن الرجل الذى كان معك فى تلك الليلة
    Geçen gece akşam yemeğinde konuştuğumuz konuyu hatırlatmak istedim. Open Subtitles أردت أن أذكرك بذلك الحديث الذي تبادلناه على العشاء فى تلك الليلة
    Delacroixlar bize Walter'ın da o akşam eve gelmediğini söylediklerinde yüreğimize ağır bir yük indi. Open Subtitles أصبنا بالفزع حين أخبرونا بأن والتر لم يعد للمنزل فى تلك الليلة أيضا
    Senin arabana binmek istemiştim şimdi de sen gelip beni almak istiyorsun. Open Subtitles لقد حاولت ان اركب سيارتك فى تلك الليلة والان تريد ان تأخذنى بعيدا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more