| Yorganı bulmak için Üç ayrı web siteye bakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد كان على البحث فى ثلاثة مواقع مختلفة لإيجاد الاكثر راحة | 
| Dedim sana, burada kalmaya gerek yok. Üç saat içinde New York'a varabiliriz. | Open Subtitles | لقد اخبرتك انه لا توجد فائدة من المكوث هنا نستطيع ان نصل نيويورك فى ثلاثة ساعات | 
| Umarım ki Üç ayrı seçimdedir. | Open Subtitles | إننى اثق أنها كانت فى ثلاثة انتخابات منفصلة | 
| Bu soruya cevap vermek için, duruma Üç açıdan bakmamız gerek. | Open Subtitles | حسناً ، لكى أجيب على هذا السؤال يجب على المرء النظر فى ثلاثة جوانب لهذا الوضع | 
| O rezil şehri Üç günde alırız. | Open Subtitles | نحن سنأخذ تلك المدينة فى ثلاثة أيام، فى نخبكم | 
| Tapınağı yıkıp Üç günde yeniden inşa edebileceğini iddia ediyor. | Open Subtitles | قال أنه سيُحطم الهكـيل ويُعيد بناءه فى ثلاثة أيام | 
| Bak, sınavlar Üç gün içerisinde başlıyor ve seni bir daha görememe riskini almak istemiyorum | Open Subtitles | انظر الامتحانات ستبدأ فى ثلاثة ايام ولا اريد ان اخاطر برؤيتك ثانية | 
| Ama efendim, Üç gün içinde o kadar parayı bulamam. | Open Subtitles | لكن سيدى ,لا أستطيع الحصول على هذا المال الكثير فى ثلاثة أيام | 
| Üç gün içinde ne kadar eğleneceğiz? | Open Subtitles | كم من المرح يمكننا ان نقضي فى ثلاثة أيام | 
| Üç haftada falan çatıyı yenileriz. | Open Subtitles | أعتقد أنه يُمكننا أن نُصلحه لكِ فى ثلاثة أسابيع أو شيئاً | 
| Söylentiye göre, planları, Naboo'daki festivalde Üç gezegen dönüşü içinde gerçekleşecek. | Open Subtitles | الاشاعات ان مؤامرتهم سوف تدبر فى ثلاثة محاور فى الاحتفال على نابو | 
| Lokomotif aşağı düştüğü gün, yaklaşık Üç yıl içinde o karakola ayak basmak zorunda kaldığım ilk olayda kapımda seni buluyorum. | Open Subtitles | يوم سقطت القاطرة في المرة الأولى لا بد لي من خطوة القدم فى هذه المحطة فى ثلاثة اعوام | 
| Üç ayda, bir takım kuracağız, Amerika'ya gideceğiz... | Open Subtitles | فى ثلاثة أشهر سنصنع فريقاً، نسافر إلى أمريكا | 
| Williams Üç yetki alanı boyunca kovalıyor ta buralara, Venice'ye kadar. | Open Subtitles | لذا ، فوليامز قد تولى العمل فى ثلاثة أقسام طوال الطريق حتى وصل إلى هُنا | 
| Tek bir hayat değil, Üç tane. Anlıyorum bunu. | Open Subtitles | ليس فى حياة واحدة ولكن فى ثلاثة ولكننى اتفهم ذلك | 
| İnsan yer küreyi Üç ayda çevreleyebilir artık. | Open Subtitles | يمكن أن يجوب رجل العالم فى ثلاثة أشهر | 
| Bak, sekiz eyalette satın almak istediğin toprakları değerlendirdim ve üçünde Üç ölüm gerçekleşmiş. | Open Subtitles | اسمع.. لقد ذهبت الى ثمانية مقاطعات لتقييم الأرض التى تريد شراءها... ...و فى ثلاثة أقاليم... | 
| Delta yöntemini kullanarak yaklaşacağım... Üç iki...bir. | Open Subtitles | سأتراجع بإتجاه عكسى مستعملا ... وسيلة دلتا فى ثلاثة إثنان .. واحد | 
| Üç, Üç buçuk saatlik seanslar olacak. | Open Subtitles | سنذهب فى ثلاثة جلسات لثلاثة ساعات ونصف | 
| Üç gün içinde, ikinci faza geçeceksin. | Open Subtitles | ستدخل المرحله الثانيه فى ثلاثة ايام. |