| Sonra İkinci İngiliz Tümeni'nin bizi kurtarmak için Yolda olduğunu söylediler. | Open Subtitles | وقتها بدأنا نعزى أنفسنا بأن الفرقه البريطانيه الثانيه فى طريقها إلينا بالأمدادات |
| Ve Yolda karşılaştığı Alman kızla birlikte bahçede ortaya çıktı. | Open Subtitles | ثم ظهرت فى الحديقة بصحبة الفتاة الألمانية التى وجدتها فى طريقها |
| Buraya gelirken gemisi Yolda kaybolmuş. | Open Subtitles | فى طريقها إلى هنا ضاعت سفينتها فى البحر. |
| Hayır, sonra Roma'ya gitmek üzere yola çıktı. Milan'da Versace için çekimi var. | Open Subtitles | كلا، إنها فى طريقها لروما فسوف تقوم بالتصوير لبيوت أزياء فيرساتشى فى ميلانو |
| Hayır, sonra Roma'ya gitmek üzere yola çıktı. Milan'da Versace için çekimi var. | Open Subtitles | كلا، إنها فى طريقها لروما فسوف تقوم بالتصوير لبيوت أزياء فيرساتشى فى ميلانو |
| İşe yeni girmişken söylemek istemezdim fakat bu kuruluşun sonu gelmek üzere. | Open Subtitles | يؤسفني أن أقول لك ذلك و لكن تلك الجريدة فى طريقها للفناء |
| Sana söz vermiştim. Yardımın Yolda olduğunu onlara neden söylemedin? Artık çok geç, Bay Patterson. | Open Subtitles | لم تخبرهم بان المساعدة فى طريقها الينا لقد فات الاوان |
| Randy, seni tanıdım. İşten mi arıyorsun? Tatum Yolda buraya geliyor. | Open Subtitles | راندى,أبتعد أأنت تتصل من العمل لأن تاتوم فى طريقها لهناك. |
| O adama dokunmayın bayan. Ambulans Yolda. | Open Subtitles | لا تلمسِى هذا الرجل يا سيدتى الإسعاف فى طريقها إلى هنا |
| Hastaneye giderken Yolda kanama geçirdi. | Open Subtitles | لقد كانت تنزف فى الحافله فى طريقها للمستشفى |
| Prens barış görüşeceklerini. Şerif de fidye Yolda sanıyor. | Open Subtitles | يظن الأمير أنه هنا للتباحث بشأن السلام وعمدة البلده يظن أن الفدية فى طريقها |
| Charlotte Breen Yolda geliyor. 20 dakika sonra burada olur. | Open Subtitles | شارلوت برين فى طريقها لهنا أحضرها خلال عشرون دقيقة |
| Sanıyorum şu an bize katılmak için Yolda değil. | Open Subtitles | أليس من المفترض أنها فى طريقها ألينا الأن؟ |
| - Bence bu ülke muhteşem bir gelecek için yola çıktı. | Open Subtitles | - أعتقد أن هذه البلد- فى طريقها لمستقبل عظيم |
| - Bomba imha ekibi yola çıktı ama George Washington Köprüsü'nde bir kaza olmuş. | Open Subtitles | فرق القنابل فى طريقها اليك الان ولكن هناك حادثة على جسر "جورج واشنطن" الان |
| Silahlar yola çıktı bile... | Open Subtitles | الاسلحة فى طريقها بالفعل |
| Üvey annen yola çıktı. | Open Subtitles | زوجة أبيكى فى طريقها اليكى |
| San Pedro'ya doğru yola çıktı. | Open Subtitles | فى طريقها الى سان بيدرو |
| İnsanlığın sonu gelmek üzere. En iyi ihtimal bir nesil daha gelebilir. | Open Subtitles | البشرية فى طريقها للإنقراض تبقى فقط جيل واحد من البشر، ذلك فى أفضل الأحوال |