"فى هذه" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu
        
    • Şu
        
    • içinde
        
    • en
        
    • Tam şu
        
    • Öyleyse
        
    bu odada olan bizler için söz konusu olan sadece en zayıf, en fakir kişi değil, bütün toplumdur; yani dünyanın kendisidir. TED هؤلاء الموجودين معنا فى هذه الغرفة , انه ليس الافقر او الاكثر ضعفا شخصيا انه المجتمع , الثقافة و انه العالم بنفسه
    bu Şu anda ekonomideki ekonomik gelişmenin neden olduğu karbon yoğunluğu. TED هذه هى كثافة الكربون للنمو الإقتصادى فى الإقتصاد فى هذه اللحظة.
    bu kasabada Şu tezgahın ardından kulak misafiri olmadığım hiçbir şey gerçekleşmez. Open Subtitles لا شيئ يمكن ان يحدث فى هذه البلده دون ان اسمع عنه
    Kapa çeneni. Sen sadece beni o pijamaların içinde görmek istiyorsun. Open Subtitles اصمتى ، اٍنك فقط تريدين رؤيتى فى هذه السراويل القصيرة المقرفة
    Tam Şu anda Bay Ferrari, nakit parayı hazırlıyor. Open Subtitles فى هذه اللحظة , سيد فيرارى . سيحضر النقود
    Öyleyse, 342 numaralı odayı bana vermemeniz için bir neden göremiyorum. Open Subtitles فى هذه الحالة لا ارى سببا لعدم حصولى على هذه الغرفة
    Ama kendisi bu sancaklardaki en güçlü dostumuz ve size aşık. Open Subtitles لكنه أكثر أصدقائنا نفوذاً فى هذه المقاطعة و بالفعل مغرم بك
    Ancak bu kez sizden mantıklı bir yol izlemenizi istemek durumundayım. Open Subtitles فى هذه الحالة, لابد ان اطلب منك ان تتابعنى بالمنطق المتعاقب
    bu gece git, yarın düşmanların buraya doluşsun. Bırakıp gitme. Open Subtitles لو رحلت الليلة أعدائك سيكونوا هنا غدا فى هذه الغرفة
    bu gece ki hikâye, bu serideki tek Louis Pollock hikâyesidir. Open Subtitles قصة الليلة تأليف لويس بولوك هى احدى القصص فى هذه المجموعة
    bu küçük kelimede bir sevinç ve acı ummanı saklı. Open Subtitles يا له من عالم الفرح والألم يكمن فى هذه الكلمة
    Evet, Şu anda emniyet güçlerinin şevkatli kollarına doğru koşuyordur. Open Subtitles فى هذه اللحظة فهو يجرى فى احضان البوليس المرحبة له.
    Tanrı biliyor ya, Şu anda iyi bir babaya ihtiyaçları var. Open Subtitles إنهم فى حاجة إلى أب ثابت فى هذه المرحلة من حياتهم
    Eh, eski bir askerden bir ipucu isterseniz, Şu anda bu adanın gelinebilecek en sağlıklı yer olduğunu söyleyemem size. Open Subtitles اذن خذها نصيحة من بحّار عجوز قديم, ما كنت اقول ان هذه الجزيرة هى افضل مكان صحى فى هذه الأيام
    Sizden beyninizi bu mahkeme salonu içinde gerçekleşenler dışında her şeye kapamanızı istiyorum. Open Subtitles يجب أن تصفوا أذهانكم من كل شئ اٍلا مما سيدور فى هذه المحكمة
    Ona söylediğim şekilde yapsaydı, ikimiz de pisliğin içinde olmazdık. Open Subtitles إن فعل كما قلتُ له, لما كانَ فى هذه الورطة
    Sana daha önce de söylemiştim, kendisi dünyanın en zararsız insanıdır. Open Subtitles ولكنى اخبرتك من قبل, انه اكثر رجل مسالم فى هذه الدنيا
    Tam Şu sıralar, kralın kendisi kıyıları arıyor. Open Subtitles فى هذه اللحظة الملك بنفسه يقوم بتمشيط السواحل
    Öyleyse, bu takdirde belki de başka birisinin denemesine izin vermemizin zamanı. Open Subtitles حسنا , فى هذه الحالة ربما انه الوقت لندع شخص اخر يحاول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more