| Aslına bakarsan, haftasonunu benimle geçirecek. | Open Subtitles | . حسناً ، فى واقع الامر ، هى ستقضى عطلة نهاية الإسبوع معى |
| Aslına bakarsan, ikimiz de birbirimizi takdir ettik. | Open Subtitles | فى واقع الأمر إحترمنا بعضنا البعض |
| Güzel, Aslına bakarsan, hayır, çünkü Wood şiddetli bir şekilde etkiyi düşük bir şekilde-- | Open Subtitles | فى واقع الأمر لن أفعل لأن وود يقلل بشدة ... من تقدير تأثير الـ |
| Aslına bakarsan Keith aleyhine olan kanıtların zaten icabına bakıyorum. | Open Subtitles | فى واقع الامر انا اعتنى بهذا الدليل ضد "كيث" |
| Aslına bakarsan, doğru. | Open Subtitles | نعم , لقد كان كذلك فى واقع الأمر |
| Aslına bakarsanız, bizde üçünüzle kurumlar arası daimi çalışma grubu oluşturabilir miyiz diye düşünüyorduk. | Open Subtitles | فى واقع الأمر , لقد كنا نتشاور فى احتماليه أن... جعل ثلاثاتكم فريق عمل دائم |
| Aslına bakarsan, var. | Open Subtitles | شكرا لكِ فى واقع الأمر عندى مشروع |
| Aslına bakarsan, vereceğim. | Open Subtitles | فى واقع الأمر, سأفعل أنت تسىء فهمنا يا (إنجل) |
| Aslına bakarsanız hala öyle. | Open Subtitles | و فى واقع الأمر, مازالت تفعل |
| Aslına bakarsanız hala öyle. | Open Subtitles | و فى واقع الأمر, مازالت تفعل |
| Aslına bakılırsa, evet. | Open Subtitles | كما فى واقع الأمر سأخبرك |
| Aslına bakarsınız aynen öyle. | Open Subtitles | فى واقع الأمر، أنا كذلك. |
| Hayır, Aslına bakarsak tam tersini yapıyorlarmış. | Open Subtitles | لا، أنا أقول فقط العكس فى واقع الأمر . |
| - Aslına bakarsan evet. | Open Subtitles | نعم, فى واقع الامر |
| - Aslına bakarsan var. | Open Subtitles | - فى واقع الأمر لدى - |