| En iyi tarafı da Fitzhugh gibilerine yalakalık yapmayı bırakmış olmam. | Open Subtitles | وأفضل ما في الأمر هو، إنّني ارتحت من تملّق أمثال فيتزوغ. |
| Rektör Fitzhugh kitap konusunda eminim karmaşık duygular içerisindedir. | Open Subtitles | أنا مُتأكّد أنّ المستشار فيتزوغ لديه مشاعر مختلطة حول الكتاب. |
| Fitzhugh'nun bu gece fakültede bir kokteyle ev sahipliği yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّ فيتزوغ سيقيم حفل عشاء الليلة لهيئة التدريس. |
| Fitzhugh'yla koridorda en son "nasılsın"dan daha uzun bir konuşma yaptığımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكّر أنّ المحادثة التي أجريتها مع فيتزوغ امتدت لأكثر من "كيف حالك" في القاعة. |
| Doug Fitzhugh'ya garson çocuklar gibi içki getiren ben değilim. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي يجلب المشروبات لدوغ فيتزوغ إنّك كفتى خادم لعين! |