| Üç kişiyi öldürmüş ve Figgis'in operasyonundan haberdar. | Open Subtitles | لقد قتلت ثلاثة أشخاص وتعرف بشأن عميلة فيجيز |
| Pimento geri dönecek ve evlenip Figgis'in mezarı üzerinde sevişeceğiz. | Open Subtitles | بيمنتو سوف يعود وسوف نتزوج وسوف نمارس الجنس على قبر فيجيز |
| Tam Figgis'le konuşuyordum, gardiyan gelip randevun var dedi. | Open Subtitles | كن أتحدث مع فيجيز ثم قال الحارس لدي موعد |
| Figgis'le ilk etkileşimin tam bir felaket olduğu için çağırttık. | Open Subtitles | انظري , لقد اتينا بك لان لقائك الأول مع فيجيز كان سيئًا لمذا؟ |
| Amazon'dan Casey Veggies CD'si sipariş ettin, değil mi? | Open Subtitles | إذا، طلبت أسطوانة (كايسي فيجيز) من "أمازون"، صحيح؟ |
| Peki Dylan Figgis onu hedef alacağını nerden biliyordu? | Open Subtitles | فكيف يمكن أن يكون ديلان فيجيز يعرف ، لاستهدافها؟ |
| Sanırım Bay Figgis'le bağlantı kurmanı sağlayan telefon. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا تستخدمه لبقاء على اتصال مع السيد فيجيز. |
| Figgis'in FBI'daki adamıyla ilgili tek bildiklerimiz ortalama boyda ve kiloda beyaz bir erkek olduğu ve Jake'in dediğine göre elinde yara izi olduğu. | Open Subtitles | -نعم هذا كل مانعرف عن رجل فيجيز في الـ FBI انه ابيض بطول وبنية جسمانية متوسطة |
| Bay Dylan Figgis kimseye güvenmez. | Open Subtitles | السيد ديلان فيجيز لا يثق بأحد. |
| Evet Figgis'in kaybedecek çok şeyi var. | Open Subtitles | نعم، فيجيز لديه الكثير ليخسره. |
| Siz ikiniz Figgis'i araştırmaya devam edin. | Open Subtitles | أنتم الاثنين تعمقان في البحث عن فيجيز. |
| Figgis'in kiraladığı şu hemşirelerle birlikte. | Open Subtitles | جنبا إلى جنب مع تلك الممرضات اللتى وظفهن فيجيز . |
| Dylan Figgis'ı yakında tekrar göreceğizdir. | Open Subtitles | سوف نرى ديلان فيجيز مرة آخرى قريباً |
| - Maalesef direkt gidip Figgis'i tutuklayamayız çünkü FBI'da adamı var. | Open Subtitles | حسنًا لسوء الحظ نحن لا نستطيع اعتقال فيجيز فحسب . لأنه يملك رجل داخل FBI . |
| Maura Figgis, Jimmy'nin kız kardeşi. | Open Subtitles | مورا فيجيز , أخت جيمي |
| Figgis'in FBI'daki adamını ortaya çıkarmak için bir planım var. | Open Subtitles | سيدي لدي خطة لسحب رجل فيجيز |
| Figgis gerçekten çok tehlikeli biri. | Open Subtitles | انظري فيجيز خطيره , حسنا ؟ |
| Figgis'in Coral Palms'da olduğunu biliyoruz ama tam yerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | اذاً نحن نعلم ذلك ( فيجيز ) . في كورال بالمز ، ولكن لا نعلم اين هو بالتحديد |
| Önce Figgis'e odaklanalım, bunu sonra hallederiz. | Open Subtitles | التركيز على ( فيجيز ) . ثم نتدبر امورنا لاحقاً |
| Hayır, Casey Veggies CD'si sipariş etmezsin. | Open Subtitles | كلا، لن تطلب أسطوانة (كايسي فيجيز). |
| - Casey Veggies. | Open Subtitles | (كايسي فيجيز). |