| Şimdi hiçbir şeye burnunu sokmayacak. | Open Subtitles | الآن ، لن يتدخل فيما لا يعنيه مرّة أخرى. |
| Yani, sana dava açabilir, ama hiç değilse böyle bir şeye yeltenmeyecektir. | Open Subtitles | ربما يغازلكِ ، لكن لن يتخل فيما لا يعنيه مُجدداً. |
| Ama göremediğin bir şeye nasıl güvenebilirsin? | Open Subtitles | ولكنْ كيف لكَ أن تثق فيما لا يمكنك رؤيته؟ |
| Sanırım burada her şeye hazırlıklı olmak gerekiyor. | Open Subtitles | لا تتدخل فيما لا يعنيك "أظن في هذا المكان عليك أن تكون مستعداً لأي شيء" |
| Açıkça aklının ermediği bir şeye asla ama asla karışmayacaksın, anladın mı? | Open Subtitles | لن تقوم بادخال نفسك ابدا فيما لا تفهمه |
| Artık seni ve onu koruyacak her şeye karışan o yaşlı kadın yok! | Open Subtitles | لا توجد أي عجوز تتدخل فيما لا يعنيها ! لتحميك أو تحميه بعد الآن |
| Tom... Dikkatli ol. Burnunu hiçbir şeye sokma. | Open Subtitles | (توم) ، كن حذراً الآن لا تتدخّل فيما لا يُعنيك |
| Tom... Dikkatli ol. Burnunu hiçbir şeye sokma. | Open Subtitles | (توم) ، كن حذراً الآن لا تتدخّل فيما لا يُعنيك |
| Beni ilgilendirmeyen bir şeye burnumu soktum. | Open Subtitles | لقد تدخلت فيما لا يعنيني. |
| Sana Ray'i öbür tarafa geçir dedim her şeye burnunu sok demedim. | Open Subtitles | سألتك أن تجعلي (راي) يدخل إلى الضوء ولا أن تدسي أنفك فيما لا يعنيك |