| Phoenix bürosu biri cinayetle biten iki kaçırılma için yardım istiyor. | Open Subtitles | قسم فينيكس يطلب مساعدتنا بعمليتي خطف، واحدة منهما أدت إلى القتل |
| Phoenix'e birden fazla yoldan gitmiş olabilir. 77, 87 ya da 10. otoyollar. | Open Subtitles | كان بإمكانه أن يسلك عدد من الطرق المختلفة إلى فينيكس ثلاث طرق سريعة |
| Fakat Kiribati üç ada topluluğundan oluşuyor: batıdaki Gilbert Grubu, ortadaki Phoenix Adaları ve doğudaki Line Adaları. | TED | تتألف كيريباتي من 3 مجموعات من الجزر: مجموعة جيلبرت في الغرب، ولدينا جزر فينيكس في الوسط، وجزر الخط في الشرق. |
| - Phoenix'ten küçük bir dolandırıcılık işi için uçakla geldim. - Dolandırıcılık mı? Kuru şeyler giymelisin. | Open Subtitles | طرت لهنا من فينيكس لأجل عملية خداع صغيرة خداع؟ |
| Küllerinden doğabilen Anka kuşu bile ruhsal yarayı doğrudan iyileştiremiyor. | Open Subtitles | حتى لو كان فينيكس الذي يستطيع العودة إلى الحياة من الرماد، لن يكون قادرًا على التعافي من تجفيف الروح |
| Haydi, Fenix. Burada bir yerde olmalılar. | Open Subtitles | هيّا, فينيكس إنّهم في الجوار هنا في مكان ما |
| Tim, savaştan önce Phoenix Park'taki gönüllüleri sen mi eğitmiştin? | Open Subtitles | تيم ، هل استعرضت المتطوعين فى متنزه فينيكس قبل الحرب ؟ |
| Onu Phoenix'e götüreceksem yardimina ihtiyacim olacak. | Open Subtitles | سأقوم بإحضارها إلى فينيكس , لكنى محتاج إلى مساعدتك. |
| Phoenix Polis Teskilatindan birileri senin tanikligini istemiyor. | Open Subtitles | هناك شخص فى شرطة فينيكس هو أيضا لايريدكأن تقومىبالشهاده. |
| Phoenix'deki adamlar gibi reklamlar yaparız. | Open Subtitles | سنصنع اعلانات مثل الرجال الذين في فينيكس. |
| İyi bir test olması için Phoenix'ten geldi. | Open Subtitles | قطع كل المسافة من فينيكس ليتأكد انكم ستحصلون على اختبرا جيد |
| Bu küçük bok çukurunda, Phoenix'in 200 mil doğusunda. | Open Subtitles | فقط مقلب للقاذورات يقع على بعد 200 ميل شرق فينيكس |
| Bu sonuçları Phoenix'teki laboratuarda tekrar kontrol ettirsek iyi olacak. | Open Subtitles | من الافضل لنا أن نعيد فحص هذه النتائج مع المختبر في فينيكس |
| Phoenix is buldüm... Ve hemen arizona state gidecegim. Geri dönmeyecegim. | Open Subtitles | لقد تعاقدت على عمل في "فينيكس" و سأذهب ل"أريزونا" دون عودة. |
| Geçmiş iki yıldan beri veya o Phoenix'deki buradaki ölüm şeridini takıntı haline getirmiş. | Open Subtitles | لمدّة السّنتين الماضيتين أو نحو ذلك شُغِلَ بسلسلة الوفيات هنا في فينيكس |
| 27 ay içinde Phoenix bölgesinde . | Open Subtitles | في الأشهر ال27 الماضية، كان هناك ثلاثة حالات في منطقة فينيكس الكبرى |
| Phoenix gittikçe daha da büyüyor.İnsanlar evleniyor. | Open Subtitles | كانت فينيكس أكبر من ذلك من قبل ، كان الناس يتزوجون |
| Phoenix'e 1 km uzaklıkta 1980 yılında doğan bir Sharona var ve o yalnızca 14 yaşında | Open Subtitles | خلال محيط فينيكس بطول 50 ميل منذ 1980، و عمرها فقط 14 |
| Tersine Bu adamın Phoenix Polis Bölümü ile uzun yıllara dayanan ilşkisi ve bir arkadaşlığı vardı. | Open Subtitles | على العكس ، هذا الرجل يتمتع بعلاقة قديمة ودودة مع قسم شرطة فينيكس |
| Operasyon Anka, zannettiğim gibi iyi bir çare değilmiş. | Open Subtitles | عملية فينيكس لم تتراجع كما ظننتُ أن تكون. |
| Fenix! | Open Subtitles | لأنني سأقوم بتنويمك مغناطيسياً فينيكس |
| Bakın beyler, eğer bunu Phoenicks'e yapanı bilseydim inanın bana size söylerdim. | Open Subtitles | إسمعوا، لو عرفت من فعل هذا بـ (فينيكس)، ثقوا بي، كنتُ أخبرتكم. |
| Boom! Polisler, River Phoneix'e. Hadi bakalım. | Open Subtitles | (أحذية رياضية، نهر (فينيكس أستأجره، مالأحوال؟ |