| Sen dahil bu gemideki insanların yarısı ya vuruldu ya da yaralandı. | Open Subtitles | نصف الناس على هذه السفينه تم ضربه أو جرحه بما فيهم أنت |
| Sen dahil en iyi yazarlardan bazıları bu kuralı yıllardır yok sayıyor. | Open Subtitles | بعض أفضل كتاب لم يعطوا تلك القاعدة أية أهميه لسنوات بما فيهم أنت |
| Bu ekibin ölmesine izin vermem, Sen dahil. | Open Subtitles | لن أجعل هذا الطاقم يلقى حتفه بما فيهم أنت |
| Ben de diyebilirim ki herkes sansürler, sen de dahil. | Open Subtitles | أنا أؤكد لك أن الجميع يمارس الرقابة بمن فيهم أنت |
| Ve bu gruptaki herkesin, sen de dahil, benimkini umursamasını isterim. | Open Subtitles | و اعتمد على كل عضو في هذه المجموعة, بما فيهم أنت, |
| siz dahil. | Open Subtitles | ذلك يجعل كلّ فرد في عائلتك مُشتبه فيه، بما فيهم أنت. |
| -Sen de dahil misin Joey? | Open Subtitles | بما فيهم أنت جوي؟ |
| Vaat Şehri'nin gerçekleşmesine katkıda bulundu, Sen dahil. | Open Subtitles | ساعد لجعل بروميس سيتى حقيقة بما فيهم أنت |
| Pekâlâ, niye bu geceki parti davetiyeme Sen dahil kimse cevap vermedi? | Open Subtitles | حسنا، لماذا لم يجب أحد على دعوتي الليلة بما فيهم أنت |
| Buradaki birçok başka şey gibi, Sen dahil. Ben mi? | Open Subtitles | مثل أشياء كثيرة فى الأرجاء هنا بما فيهم أنت |
| Ama şirket hisselerinin büyük çoğunluğu ona aitti, her şeye sahipti Sen dahil. | Open Subtitles | ولكن كان لديه حصة مسيطرة في الشركة ، حتى انه استولى على كل شيء، بما فيهم أنت. |
| Olay şu ki o Sen dahil herkes için bir tehdit. | Open Subtitles | المغزىهو.. إنها تشكل تهديدًا على كل المخلوقات بما فيهم أنت |
| Kimse için çarkın dönmesini durduramayız, Sen dahil. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نوقف حياة أحد، بما فيهم أنت. |
| Vaiz Sen dahil herkesi öldürecek. Hadi. | Open Subtitles | القس سوف يقتل الجميع بما فيهم أنت دعنا نذهب |
| Ve bu gruptaki herkesin, sen de dahil, benimkini umursamasını isterim. | Open Subtitles | و اعتمد على كل عضو في هذه المجموعة, بما فيهم أنت, |
| Kuzey bloğunda 160 kişi vardı... sen de dahil kalan 159 kişiden hiçbirisi beni ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | ..أترى, لقد كان هناك 160 قطة فى القسم الشمالى ولم أكن أريد أن أعرف 159 منهم, بما فيهم أنت |
| Kuzey bloğunda 160 herif vardı sen de dahil 159'unu tanımak istemiyordum. | Open Subtitles | . . أترى, لقد كان هناك 160 قطة في القسم الشمالي . و لم أكن أريد أن أعرف 159 منهم, بما فيهم أنت |
| siz dahil yedi kişiyiz, efendim. | Open Subtitles | ،نحن سبعة بما فيهم أنت سيدي الهوكاجي |
| Her doktorun, siz dahil, hastaları, onları değiştirmek isteyebilir, bana aynı günde iki defa olması sadece şanssızlık. | Open Subtitles | كل طبيب هنا بما فيهم أنت, حدث له أن طلب مريض له استبداله بدون أي سبب وإنها فقط صدفة غبيّة... أن الأمر حدث لي مرتين في نفس اليوم |