| bir haftada hem dergi kapaklarına hem de haberlere çıktım. | Open Subtitles | الصفحة الأولى للصحف والأنباء العاجلة كل هذا في أسبوع واحد |
| Bugün bir haftada tedavi ediliyor ama o günlerde milyonlarca kişi ölmüştü. | Open Subtitles | اليوم نعالجه في أسبوع واحد و لكن في تلك الأيام، ملايين ماتوا. |
| Bir yüzük için ödenmemiş bir fatura da dâhil olmak üzere bir haftada, yaklaşık 70 bin dolar harcamanın hiçbir sevimli yanı yok. | Open Subtitles | أنا لست منهم، لا يوجد مرح في ما يحدث ومنها الفاتورة الغير مدفوعة للخاتم حوالي 70,000 دولار في أسبوع واحد |
| bir hafta içinde hem ortağını bırakıp, hem de davetini reddetmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لم تلقي بشريكك ومن ثم ترفض له دعوة عزومة في أسبوع واحد أليس كذلك ؟ |
| bir hafta içinde 2,5 milyonu nereden bulabilirim ? | Open Subtitles | كيف يمكن لي أن أرد الدين ، مليونين ونصف في أسبوع واحد ؟ |
| Emin olun, sizi bir hafta içinde şişmanlatabilirdi. Bunlar direkt poponuza yarar. | Open Subtitles | ثقوا بي ، كانت لتجعلكنّ أنتنّ الأربعة تزدن وزناً في أسبوع واحد هذه تذهب مباشرة إلى مؤخرتكِ |
| Abimle bir bir haftada 20 seneden çok daha fazla yakınlaştık | Open Subtitles | أخي تواصل معي في أسبوع واحد أكثر مما تواصل معكم خلال 20 سنة |
| Sizin bir ayda kazandığınızı ben bir haftada kazanıyorum. | Open Subtitles | إليك بمعلومة، أجني في أسبوع واحد أكثر مما تجنيه في شهر كامل، خذ. |
| Çünkü, avukatları senin bir haftada yaptığını, bir saatte yapar. | Open Subtitles | لأن محامينه يجنون في ساعه واحدة أكثر مما تجنيه أنت في أسبوع واحد |
| Etkilenmemeye hakkın yok bir defa çünkü adam senin bir yılda kazandığından fazlasını bir haftada kazanıyor. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تكون مرتاحاً أبداً لأنه يجني مالاً في أسبوع واحد أكثر مما تحصل عليه في سنة |
| İnsanların çoğu bir haftada değişmez Bess. | Open Subtitles | لا يستطيع معظم الناس أن يغيّروا نمط معيشتهم في أسبوع واحد يا بيس |
| bir haftada iki kere yanılmam imkansız. | Open Subtitles | فما هو احتمال أن أخطئ مرتين في أسبوع واحد |
| bir haftada 25 bin kazanabileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد أن بإمكانك جلب 25 ألف دولار في أسبوع واحد ؟ |
| bir haftada, 100 yıl geleceğe yolculuk yapmış olurlardı. | Open Subtitles | في أسبوع واحد سيكونون قد سافروا مائة عام إلى المستقبل |
| bir hafta içinde, Bill benim tüm hayatım boyunca... yaptığımdan daha iyisini yapıyor. | Open Subtitles | في أسبوع واحد بيل يقوم بخير كاف اكثر مما فعلت في حياتي |
| Sağlıklı bir insanın burnu bir hafta içinde üç kez kanamaz. | Open Subtitles | ما من رجل صحيح ينتابه نزيف الأنف ثلاث مرّات في أسبوع واحد. |
| Onu daha yeni kaybettim ve şimdi de bir hafta içinde sevgilisi ortaya çıktı. | Open Subtitles | أشعر.. أشعر أني فقدته والآن فقدت حبه في أسبوع واحد |
| Yüz yıI önce yaşamış insanların bir ömür boyu gördüklerini biz bir hafta içinde görüyoruz. | Open Subtitles | نرى في أسبوع واحد صوراً أكثر مما رآه الناس قبل مئة سنة طيلة حياتهم. |
| Sadece bir hafta içinde Neptün gibi gaz devlerinin bulunduğu dış gezegenlere ulaşmış olurdu. | Open Subtitles | في أسبوع واحد فقط ستصل إلى الكواكب "الخارجية , الغازية العملاقة مثل "نبتون |
| Ve cevabımı tam bir hafta içinde sana bildireceğim. | Open Subtitles | وسوف أعطيك جوابي في أسبوع واحد بالضبط |