| Bu meselenin en kısa zamanda kapanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن انهي هذه المسألة في أسرع وقتٍ مُمكن. |
| en kısa zamanda bunu kontrol altına alacağız. | Open Subtitles | -سنُسيطر على هذا في أسرع وقتٍ مُمكن . |
| Adli tıp doktorunun otopsi sonuçlarını en kısa sürede bana ulaştırmasını söyle. | Open Subtitles | رائع، تأكّد أن يجلب لي الطبيب الشرعي نتائج التشريح في أسرع وقتٍ مُمكن. |
| Evet, efendim. en kısa sürede acil yayın sistemi için uyarı taslağı oluşturacağım. | Open Subtitles | نعم، يا سيّدي، أفهم ذلك، سأصيغ تنبيهاً لنظام بثّ الطوارئ في أسرع وقتٍ مُمكن. |
| İkinizi de en kısa sürede burada istiyorum. | Open Subtitles | أريدكما أن ترجعا إلى هُنا في أسرع وقتٍ مُمكن. |
| Bay Reese, lütfen mümkün olan en kısa sürede Leon'la yollarınızı ayırın. | Open Subtitles | سيّد (ريس)، رجاءً افترق عن (ليون) في أسرع وقتٍ مُمكن. |
| Aslında sayı dört olacak, tabii Kreshenko en kısa sürede tedavi edilmezse. | Open Subtitles | بل في الواقع أربعة سياسيين ميّتين إذا لمْ يتم مُعالجة (كريشينكو) في أسرع وقتٍ مُمكن. |