| Mike Üst katta. Kötü yaralanmış ambulans çağırdım, tamam mı? Yolda, geliyor. | Open Subtitles | مايك في الأعلى وهو بحالة سيئة لقد إتصلت بالإسعاف وستصل بعد قليل |
| Biraz doğaçlama yapabilirsin ama söylediklerinin çoğu tıpkı diğerlerininki gibi Üst katta tasarlandı. | Open Subtitles | يمكنك الارتجال قليلاً، ولكن معظم ما تقولينه تم تصميمه في الأعلى مثل بقيتك |
| Orada bir ev inşa edebiliriz. Sadece sen ve ben, tatlım. | Open Subtitles | بأمكاننا بناء منزل هناك في الأعلى انا وانت فقط , يقطينتي |
| ve balkondakilerle de bağlanmalıyız, eğer yukardaysanız, aşağı uzanmalısınız aşağıdakiler de Yukarı, | TED | و علينا أن نربط بين الطابقين، لذا إن كنت في الأعلى فسوف تضطرّ للانحناء و محاولة الوصول إلى الاخرين. |
| Sonrasında da onunla, Üst kattaki yatak odasında olduğu görülüyor. | Open Subtitles | و تم تصويره لاحقاً في الأعلى .في غرفة النوم معها |
| Dağ tanrısının Yukarda bizi beklediğini söylüyorlar, doğru mu merak ediyorum. | Open Subtitles | سمعت أن رب الجبل ينتظر في الأعلى هل ذلك صحيح ؟ |
| Sadece onlar aşağıda, ben Yukarıdayım. | Open Subtitles | بإستثناء أنهم يقبعون في الأسفل بينما أنا في الأعلى |
| Bu özel fotoğraf için yerden 15 metre yukarıda bir makaslı kaldıraç içindeydim ve yerim çok sabit değildi. | TED | في هذه الصورة خاصةَ، كنت في رافعة معدنية في الأعلى بارتفاع 50 قدما في الهواء ولم تكن مستقرة تماما، |
| yukarıdaki gazeteciler lobide yatıyorlar ve yapacak bir şey arıyorlar. | Open Subtitles | هنالك صحفيين في الأعلى يعيشون في الممر،هدفهم هو إيجاد الزلات |
| "birden dörde kadar sayı tut hilesini" icra ederken, oysa o sırada siz Üst katta, Jesse Jerome'u öldürüyordunuz. | Open Subtitles | عندما أجريت حيلة اختر رقماً بينما الواقع كنت في الأعلى تقتله |
| Bir saat olmuyor. Üst katta. Soğumuş. | Open Subtitles | منذ أقل من ساعة إنها هناك متجمدة في الأعلى |
| - Aslında Üst katta daha güvenli oluruz. - Hayır burası iyi. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنكون بأمان أكثر في الأعلى لا هنا جيد |
| Çatı katında adli tıptan biri lazım. Sanırım kızları Orada tutuyormuş. | Open Subtitles | سنحتاج فاحصين جنائيّين في العليّة، أظنّه أبقى الفتيات هناك في الأعلى |
| Ve balo kraliçesi sen olacaksın, Orada çok güzel görüneceksin. | Open Subtitles | وسوف تكونين ملكة الحفل الراقص, هناك في الأعلى تبدين جميلة |
| Bize uzayla ilgilenen inekler diyebilirsiniz fakat sadece Orada olanları değil burada olanları da umursuyoruz. | TED | يمكنكم القول بأننا مهوسون بالفضاء لكن لسنا مهتمين بما يجري في الأعلى فقط بل بما يجري هنا أيضا |
| 20 dakikadır sana ulaşmaya çalışıyorlarmış. Yukarı çıkmanı istiyorlar. | Open Subtitles | كانت تحاول الإتصال بك منذ 20دقيقة، يريدونك في الأعلى |
| Şu anda konuşamam, Yukarı çıkmalıyım. | Open Subtitles | لا يمكنني التحدث الآن يجب أن اكون في الأعلى |
| Dün gece 9 gibi. Üst kattaki suşi lokantasında. | Open Subtitles | حوالي التاسعة ليلة أمس مطعم السوشي في الأعلى |
| Yaklaşık bir saat önce Üst kattaki komşu bir çığlık duymuş. | Open Subtitles | جيران في الأعلى سمعوا صراخ قبل حوالي ساعة |
| Yukarda bir-adım oyuncularını görüyorsunuz. | TED | في الأعلى يمكنكم رؤية لاعبين الخطوة الأولى. |
| Ben elimde hortum Yukarıdayım... olabildiğince hızlı hareket ediyoruz. | Open Subtitles | على أي حال، أنا في الأعلى مع الخرطوم ونحن نعمل بأقصى سرعة ممكنة |
| Burada üç dikiş için yukarıda göğüs tüpünde kullanacağından daha fazla anestetik kullanıyorsunuz. | Open Subtitles | وتستعملونَ مخدراً موضعياً لثلاثة قطب أكثر مما تستعملونه في الأعلى لأنبوب تفجيرٍ صدريّ |
| Yaptığın her şeyi yukarıdaki mühendisler yapman için programladıklarından yapıyorsun. | Open Subtitles | كل ما تفعلينه بسبب برمجة المهندسين في الأعلى على فعله |
| Geçmiş ve gelecek, yaşam ve ölüm, Yukarısı ve aşağısı üzerine düşüncelere dalarız. | TED | نحن نتأمل في الماضي والحاضر، في الحياة والموت، في الأعلى وفي الأسفل. |
| Bu birincisi geride kalanlara veda etmek için üst kata çıkmayı bekliyor. | Open Subtitles | أولاً الجاهزة للإحراق في الكنسية الآن في الأعلى كي تغادر |
| En tepedeki sey Dunyanin ilk gunes enerjisi kullanan bahce lambasi -- ilk uretilen. Giles Revell bugun buraya getirecek -- | TED | الشيء الموجود في الأعلى هو أول مصباح للحديقة يعمل على الطاقة الشمسية اول المنتجات، غلس ريفيل عليه ان يكون هنا للحديث |
| en tepede olmak emekliyken yüksek bir geliriniz var manasına geliyor. | TED | حين تكون في الأعلى يعني أنك تتمتع بدخل مرتفع في التقاعد. |
| Eğer bir seksen bir adam olsaydım üstte ben olurdum. | Open Subtitles | فإذا كنت رجل بعرض سبعة أقدام فسأكون أنا في الأعلى |