| Birleşmiş Milletler üyelerinin neredeyse tamamı bir karşılık üzerine anlaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | كل دولة عضوة في الأمم المتحدة تقريباً تنسق لتنفيذ رد فعل |
| Altı yıl önceki bir öyküyle başlamak istiyorum, Birleşmiş Milletler'e ilk kez katılmıştım. | TED | وأود أن أبدأ حديثي بقصة عمرها ست سنوات، عندما بدأت عملي في الأمم المتحدة. |
| Saddam'ın Birleşmiş Milletler'deki diplomatları ile müzakereler yaptım. | TED | تفاوضت مع دبلوماسيي صدام حسين في الأمم المتحدة. |
| Gerçekten de tütünle alakalı bir BM anlaşması var ve 180 ülke tarafından imzalanmış bir anlaşma. | TED | بالطبع هناك اتفاقية للتبغ في الأمم المتحدة والتي صدقت عليها 180 دولة. |
| AT: BM'de yaptığım konuşmalara bakmanızı öneririm. | TED | أنوتي: سأحيلك على كلمتي السابقة التي ألقيتها في الأمم المتحدة. |
| Neden gergin olduğumu anladın mı? Birleşmiş Milletler'de ortalama bir gün gibi geliyor kulağa. | Open Subtitles | رأيت , لم يجب علي أن أكون متوتره يبدوا كأنه يوم عادي في الأمم المتحدة |
| Uzaylı saldırısından sayılı saatler sonra dünya liderleri, Birleşmiş Milletler'de biraraya geldiler. | Open Subtitles | بعد ساعات من الهجوم المدمر للكائنات الفضائية اجتمع قادة العالم في الأمم المتحدة |
| Birleşmiş Milletlerde müthiş bir kariyeri olabilirdi ama geri dönüp babasıyla çalışmayı tercih etti. | Open Subtitles | كانت ستحصل على عمل ثابت في الأمم المتحدة لكن قررت العودة للمنزل والعمل لقضية والدها |
| Ama Birleşmiş Milletler için çalışıyorsunuz. Hükümet işi. | Open Subtitles | و لكنك تعمل في الأمم المتحدة ، وظيفة حكومية |
| Dünyaya devriminden bahsetme hevesiyle Castro New York'a Birleşmiş Milletler konferansında konuşma yapmaya gitti. | Open Subtitles | متشوقًا لإخبار العالم عن ثورته، طار كاسترو الى نيويورك لإلقاء كلمة في الأمم المتحدة |
| Bir general ya da Birleşmiş Milletler yetkilisi olurdum. | Open Subtitles | كنت صرت جنرالاً أو مسؤولاً في الأمم المتحدة |
| Birleşmiş Milletler binasının 8 ay önceki imar planına. - BM mi? | Open Subtitles | مخطط البناء للعمل المنجز في الأمم المتحدة قبل ثمانية أشهر |
| Ve şu andan itibaren BM deki her delegede de. | Open Subtitles | و الآن كل وفد في الأمم المتحدة لديها وصف لك أيضاً |
| Teknik olarak bu durum, BM'de çalışamayacağı anlamına geliyor. | Open Subtitles | عملياً هذا يعني أنها لا تستطيع العمل في الأمم المتحدة |
| BM'deki dostları ikna etme çalışmalarına devam edin ama onlar ne derse desin, son karar benim. | Open Subtitles | حاول إقناع أصدقائنا في الأمم المتحدة ولكن مهما يقولون فإن القرار الأخير يرجع لي |
| Çünkü Jamie Oliver bugün Birleşmiş Milletler'de konuşma yaptı. | Open Subtitles | لأن جيمي أوليفر ألقى بخطابة في الأمم المتحدة اليوم |
| Birleşmiş Milletler'de bir askerî cunta ve genelkurmay başkanım aleyhinde tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | سأدلي بشهادة في الأمم المتحدة ضد المجلس العسكريّ وضد رئيسي |
| Şu Birleşmiş Milletler'de uyuyakalan Kuzey Koreli diplomatla ilgili konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أتيتُ للتحدّث حول هذا الدبلوماسي الكوري الشمالي، الذي غلبه النوم قليلاً في الأمم المتحدة |
| Müsteşar beyin söylediğine göre Birleşmiş Milletlerde çalışırken onun en iyi araştırmacısıymışsınız. | Open Subtitles | وكيلالوزارةقالأنك كنت ... أفضل المُحققين حينما كنت في الأمم المتحدة |