| Durup geriye dönmekten ziyade, atletler su altında takla atabilir ve ters yönde anında gitmeye başlayabilirdi. | TED | فبدلاً من التوقف والالتفاف، أصبح بإمكان الرياضيين التشقلب تحت الماء والانطلاق في الاتجاه المعاكس. |
| Ancak endokannabinoidler ters yönde hareket eder. | TED | ولكنّ انتقال الكانابينويدات الداخليّة يحصل في الاتجاه المعاكس. |
| Tam ters yönde ilerliyorum. Dengeyi kuramıyorum. | Open Subtitles | أنا أسير في الاتجاه المعاكس أنا فقط لا يمكنني الوصول |
| Haydi, tam tersi yöne elimizden geldiği kadar hızlı koşalım. | Open Subtitles | دعونا فقط نجري بأسرع ما يمكننا في الاتجاه المعاكس هيا |
| tam tersi istikamette küçük bir değişiklikte ise kaynamak yerine, donardık. | Open Subtitles | حركة صغيرة في الاتجاه المعاكس وبدل الغليان.. سنتجمّد |
| Bugünün programı, bir yönde bir demet göndermek, ikinci bir demeti de ters yönde göndermek. | Open Subtitles | وبرنامج اليوم هو أولا إرسال شعاع واحد في اتجاه، وشعاع ثاني في الاتجاه المعاكس |
| Ay bize göre ters yönde hareket ettiği için yer çekimine tutulacağız. | Open Subtitles | لأن القمر يتحرك في الاتجاه المعاكس لمسار حركتنا, فسيتسبب بانقطاع تأثير قوة الجاذبية علينا |
| "Venüs'ün niye ters yönde döndüğünü merak ederler." | Open Subtitles | "أتساءل لماذا كان يدور في الاتجاه المعاكس. " |
| - Fort Benning. - Orası 150 kilometre ters yönde. | Open Subtitles | -إنها في الاتجاه المعاكس على بعد 100 ميل |
| - ters yönde olabilirdi. | Open Subtitles | يمكن أن يكون في الاتجاه المعاكس. |
| Ama bu kez ters yönde. | Open Subtitles | ولكن هذه المرة في الاتجاه المعاكس |
| tam tersi tarafa döneceksin. | Open Subtitles | ما عليكِ إلا الدوران في الاتجاه المعاكس. |
| Beklentiler doların tam tersi bir akış gerçekleştireceği yönündeydi. | Open Subtitles | السلع ينبغي أن تتحرك في الاتجاه المعاكس الدولار |
| Tersi yönde ivmelenirdim, tam tersi etki oluşurdu. | Open Subtitles | لاصبحت في تسارع في الاتجاه المعاكس و سوف ينتج عنه فعل معاكس |