| -Bunu Otobüste bırakmalısın. | Open Subtitles | لقد تركت هذا في الباص أو، شكرا سيدة لوتون |
| Beni Dib'le Otobüste unuttuğunuz gibi unutmayın diye. | Open Subtitles | إذن ذهبتوا ونسيتموني حتى لما كنت في الباص مع الذيب، نسيتموني |
| Sefer tasımı Otobüste unuttum ve bir bebeğim olacak. | Open Subtitles | لقد تركت سلة غدائي في الباص و أنا الآن ألِدُ طفلاً |
| Neden bu otobüstesin? | Open Subtitles | سبب وجودكِ في الباص ؟ |
| Anlıyorum dostum, ama ben artık bu işlerde yokum. Mariacruz'u bulmak gerek. | Open Subtitles | أنا متعاطف معك يا عزيزي و لكني حجزت (في الباص ، سأذهب لرؤية (ماري كروز |
| Herkes otobüsten çıksın. Acele edin ve ayrılmayın. | Open Subtitles | الجميع في الباص تحركوا بسرعة وابقوا مع بعض. |
| Bu sabah Otobüste bir kadınla muhabbete koyuldum ve bana onu baştan çıkardığımı söyledi. | Open Subtitles | هذا الصباح قمت باجراء محادثة مع سيدة في الباص ولقد اخبرتني انني اقودها للجنون |
| - Otobüste tuvalet var dedim, hatırladın mı? | Open Subtitles | ألا تذكرين أني أخبرتك أنه يوجد حمام في الباص ؟ |
| Otobüste dans edebiliriz. Hadi, gidelim! | Open Subtitles | حسناً، يمكننا الرقص في الباص هيا، فلنذهب |
| Ama kitabını Otobüste unutmuş. | Open Subtitles | الذي كان في المستشفى ولكنه نسي كتابه في الباص |
| Otobüste konuşuruz. 11'de programımız yok mu? | Open Subtitles | حسنا، لنتحدث في الباص أليس لدينا ارتباط في الـ11؟ |
| Otobüste güvenlik kamerası ve yolcular var. | Open Subtitles | هناك كاميرات مراقبة في الباص وفي المحطة أيضاً. |
| Otobüste koltuğumda kaldı. | Open Subtitles | انها على مقعدي في الباص يأرجع خلال ثوانِ |
| Ona Otobüste uyuyan küçük bir çocuk olmadığımı göstermem lazım ve bunuda, bunla yapacağım. | Open Subtitles | أريد أن أريها بأنني لست صبيًا يأخذ قيلولة في الباص وسأثب ذلك بفعل هذا الشيء |
| Nicole Marvin'e Otobüste mutlu olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | قالت هوني بأن نيكول أخبرت مارفين بأنها مرتاحة في الباص |
| Ve sonra da filmin sonundaki gibi Otobüste oturup, heyecanlı bir şekilde "Şimdi ne yapacağız?" dersiniz. | Open Subtitles | ثم الآن انتم الاثنين تجلسوا في الباص في نهاية الفيلم كلهما مثار تماما ولكن التساءل، يبدو |
| Sen otobüstesin! | Open Subtitles | انت في الباص |
| Anlıyorum dostum, ama ben artık bu işlerde yokum. Mariacruz'u bulmak gerek. | Open Subtitles | أنا متعاطف معك يا عزيزي و لكني حجزت (في الباص ، سأذهب لرؤية (ماري كروز |
| Herkes otobüsten çıksın. Soru sormayın ve acele edin! | Open Subtitles | الجميع في الباص لا يسأل فقط تحركوا. |