| Bu nehir Ulanga göle akıyor, değil mi? | Open Subtitles | هذا النهر ، الالانجا يصب في البحيره اليس كذلك سيد الينوت? |
| Ve zavallı dostlarımızı göle fırlatın. | Open Subtitles | و القوا باولئك الرفاق المساكين في البحيره |
| Vurulmuş ve göle atılmış. | Open Subtitles | اثار الاطلاق سقطت في البحيره ربما كانت في ساعه بارده |
| Daha önce göl kıyısında Sirius'la birlikteyken birini gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت في البحيره مع سيريوس رأيت شخصاُ |
| Sosyal müdürlükten bahsetmişken, göl konusunda Carson bizi geçecek galiba. | Open Subtitles | بنماسبه اتجاه الاحداث بمناسبة المهارات الاجتماعية يبدو ان كارلس في البحيره |
| O zaman bir kürekle ortaya çıkar ve gölde yarım bıraktığım işi bitiririm. | Open Subtitles | عندها سوف أظهر مع المجداف وأنهي مابدأته في البحيره. |
| Kısa bir ara verelim. gölde ferahlatıcı içecekler var. | Open Subtitles | لنأخُذ استراحة قصيره يُوجدُ مُنعشاتٌ في البحيره |
| Şimdi sizler, vurulup göle atılanlar mısınız? | Open Subtitles | اذن انهم رفاق و قد اطلقوا علي احدهم الرصاص و القوه في البحيره |
| Şunu bil ki aramızı iyi yapacak olan şey senin şu göle atlaman. | Open Subtitles | أتعلم ما سيجعلنا على ما يرام هو ان تقفز في البحيره |
| İkisi öldü ve cesetleri göle atıldı. | Open Subtitles | مات اثنان و القوا بجثثهم في البحيره |
| Bu sene göle atlayacağım. | Open Subtitles | سأقوم بقفزه في البحيره هذا العام |
| Hepsini götürüp göle atabilirsiniz! | Open Subtitles | يمكنكم جميعًا الذهاب والقفز في البحيره |
| - Ve bizi göle attınız. - Aynen öyle. | Open Subtitles | و القيت بالجثث في البحيره - جميل جدا - |
| Bu sene göle atlayacağım. | Open Subtitles | -سأقفز في البحيره هذا العام |
| Bisiklet gezileri var, göl etkinlikleri bir gece kamp bile var. | Open Subtitles | اوه , هناك ركوب للدراجه وانشطة في البحيره اعني , هناك اكثر من ليله |
| Siz yada kardeşiniz gölde bu sabah olağandışı birşey gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رايت انت او اخوك اي شئ غير طبيعي في البحيره هذا الصباح؟ |
| Belki de gölde bulduğum kafadır. | Open Subtitles | ربما تكون الراس التي وجتها في البحيره |