| Okulda olduğumuzu ve salonda dans ettiğimizi hayal edin. | Open Subtitles | وفقط تخيّلُوا أننا موجودون في مدرستِنا في الجمنازيومِ الخاص بنا نؤدي تمريننا |
| Britney her zaman bizi salonda çalıştırırdı. | Open Subtitles | بريتني دائماً كَانَت تجعلنا نعمل في الجمنازيومِ. |
| Evet, serbest konuşma için haklarımı inceliyorum... ayrıca mükemmel baldırlarımı çalıştırıyorum çünkü bugün salonda bacak çalışma günü. | Open Subtitles | Yep. أُمارسُ حقَّي إلى حريةِ الكلام، وعجولي، التي مثاليةُ، لأن اليوم كَانَ يومَ ساقِ في الجمنازيومِ. |
| otobüs, taksi bişeyler bulurum. motorsikletim Spor salonunda zaten. | Open Subtitles | حافلة، سيارة , انا سأخذ أيّ شئ، انا تَركَت دراجتَي في الجمنازيومِ. |
| Spor salonunda tanışmıştık. Yan yana koştuk koşu bandında. | Open Subtitles | مرحباً، اسمي كورمين مرحباً، إجتمعنَا مع بعض في الجمنازيومِ... |
| Spor salonunda tanışmıştık. Yan yana koştuk koşu bandında. | Open Subtitles | مرحباً، اسمي كورمين مرحباً، إجتمعنَا مع بعض في الجمنازيومِ... |
| Ayrıca salonda benim ismimi kullanmamanı istiyorum. | Open Subtitles | وسَأَحتاجُك للتَوَقُّف عن إسْتِعْمال اسمِي في الجمنازيومِ... |
| Neden salonda değil. | Open Subtitles | لماذا لا تعطيه في الجمنازيومِ |
| Bir kere Spor salonunda 72 yaşında çıplak bir adam görmüştüm. | Open Subtitles | رَأيتُ a رجل بعمر 72 سنةً عاري في الجمنازيومِ مرّة. |
| Spor salonunda görüşürüz. | Open Subtitles | شاهدْك في الجمنازيومِ. |
| Öz annem, Spor salonunda kendini bana teşhir etti ve sonra da benden daha iyi bir vücudu olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | أمّي الخاصة أومضتْني في الجمنازيومِ... وبعد ذلك أصرّتْ كَانَ عِنْدَها a جسم أفضل منيّ. |