| Akıl hastaları koğuşunda, giriş kapısının içine ve dışına birer adam. | Open Subtitles | في الجناح المزعج رجل في الداخل قرب باب الدخول ورجل في الخارج |
| Ward hapishanenin yeni koğuşunda bizim için bir organizasyon yapacak. | Open Subtitles | المدير سيجعلنا نقيم الحفل في الجناح الجديد للسجن |
| Burada Batı Kanadı'nda çalışmanın ne kadar tatminkar olduğunu söylemek istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أقول كيف ان العمل في الجناح الغربي مجزي |
| Bomba terörü şüphelisi Batı Kanadı'nda görüldü! | Open Subtitles | إرهابيّالمتفجراتالمشتبهبه في الجناح الغربي. |
| İki ve batı kanadında bir tane daha var ama orayı kimse kullanmaz. | Open Subtitles | طابقان وطابق ثالث في الجناح الغربي و لم يعد أحد يستخدمه,فهو مغلق |
| Güvenlik ekibi doğu kanadında bir merkez kurdu. | Open Subtitles | الفريق التكتيكي نصب مركز قيادة في الجناح الشرقي |
| Karşı koridorda gençler vardı. Çoğu fahişeydi, bir de epilepsi hastaları. | Open Subtitles | هناك نساء صغيرات في الجناح المقابل، معظمهن مومسات مصابات بالسل ونوبات الصرع |
| Ama, batı kanadına gelmemen gerekiyordu! Sinirlerine hakim olmayı öğrenmelisin! | Open Subtitles | حسنا لم يجدر بك أن تكوني في الجناح الغربي |
| 6 yaşındayken, Doğu Kanadı'ndaki tüm kristal vazoları kırdığın gibi mi? | Open Subtitles | منذ كنت في السادسة، وحطمت كل المزهريات الكريستالية في الجناح الشرقي؟ |
| "Bu şarkıyı dokuzuncu koğuştaki tüm arkadaşlarıma yollamak istiyorum." | Open Subtitles | أود أن أهدي هذه الأغنية إلى جميع أصدقائنا في الجناح رقم 9 |
| Sana yegane tavsiyem yüzüne gözüne bulaştırırsan kendini psikiyatri koğuşunda bulursun. | Open Subtitles | نصيحتي الوحيدة , أذا قمت بأي خطأ سيلقون بك في الجناح النفسي. |
| Eline geçen tek şey psikiyatri koğuşunda müebbet olur. | Open Subtitles | كل ما هو يحصلوا لكم هو حكما بالسجن مدى الحياة في الجناح النفسى |
| Batı Kanadı'nda olanlar hakkında bazı soruların varmış. | Open Subtitles | عرفتُ أنه كان لديكِ سؤال في وقت سابق بخصوص ما يحدث في الجناح الغربي وبما انك ممثلة الكونغرس |
| Kusura bakmayın. Batı Kanadı'nda yazıcılar hâlâ çalışmıyor. | Open Subtitles | آسف يا سيدي، الطابعات مازالت مُزالة في الجناح الغربي. |
| Sadece Avrupalı kanadında bir soda döken yaşlı adam vardı. | Open Subtitles | مجرّد رجلٌ مسن سكب الصودا في الجناح الأوروبي |
| Doğu kanadında bir oda daha var. | Open Subtitles | ثمة غرفة أخرى في الجناح الشرقي |
| 12. koridorda temizliğe ihtiyacım var... ..ayrıca olası kurbanların listesini de tamamladım. | Open Subtitles | "أحتاج فريق تنظيف في الجناح الـ 12، كما أن لدي قائمة ضحايا محتملين" |
| Biz bunları 15. koridorda satıyoruz. | Open Subtitles | نبيع هذه في الجناح الـ15 |
| Kawa, derhal C kanadına gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | كاوا ، ولست بحاجة لكم جيم في الجناح اليميني الآن. |
| Batı Kanadı'ndaki bilgisayarların yarısı yok olmuştu. | Open Subtitles | هذا الهجوم دمر نصف الأجهزة في الجناح الغربي |