| Bu da demektir ki kasada 10 veya 12 milyon var. | Open Subtitles | هذا يعني أن هناك 10 أو 12 مليون دولار في الخزنة |
| Çelik kasada bulduğunuz çiğnenmiş tırnaklar için bazı işlemler yapıyorum. | Open Subtitles | أحرزت بعض التقدم من الأظافر المقضومة التي وجدتها في الخزنة. |
| kasada kilitli tutulan kıymetli taşları kurtarmayı severim... | Open Subtitles | مثل مجوهراتَ الثمينةَ التي اقفلت بعيداً في الخزنة |
| Şu Kasadaki çek okul harcı içinmiş. | Open Subtitles | ذلك الإيصال في الخزنة كان لأجل التعليم المدرسي مما يعني أنه لأجل ولد |
| Yarım milyon dolarlık elmasların haberini aldık ofisteki kasasında. | Open Subtitles | هناك معلومات بأنه يملك نصف مليون دولار من الألماس و نقداً في الخزنة في مكتبه |
| Bence, Kasanın içinde ne olduğunu umursamıyorlardı. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنّهم يهتمون بما هو موجود في الخزنة |
| kasada 100,000 dolar var. Bu parayı hemen alabilirsin. | Open Subtitles | لديّ 100,000 دولار في الخزنة ويمكنك الحصول عليها الآن |
| Ama sahip olduğum tüm para, ofisimdeki kasada duruyor. | Open Subtitles | لكن أيّ مال أملكه في الخزنة التي في المكتب |
| Senin ve benim de bildiğim gibi o kasada 700$'dan daha az var. | Open Subtitles | وأنا أعلم وأنت تعلم أنه هناك في الخزنة أقل من 700 دولار |
| Yılın yarısında bankada, diğer yarısında kasada dururlar. | Open Subtitles | انها موجوده في البنك أو موجوده في الخزنة |
| kasada fazla hava yoktur. Hepimiz boğulacağız. | Open Subtitles | لا يوجد الكثير من الهواء في الخزنة,سنختنق |
| Annem onları kasada kilit altında saklardı, ama bazen onları çıkarıp benim için giyer ve bana gösterirdi. | Open Subtitles | اعتادت أمي أن تضعهم في الخزنة لكن أحياناً تخرجهم وتلبسهم لتريني اياهم |
| Ve neden kasada tutmuş? | Open Subtitles | لماذا ؟ ولماذا يتركهم مغلق عليهم في الخزنة ؟ |
| Evlerindeki kasada çok fazla mücevherleri var. | Open Subtitles | ولديهم الكثير من الألماس في الخزنة في منزلهم. |
| Tabii ki bu o kolye olamaz çünkü onun incileri bu kasada. | Open Subtitles | لا يعقل ان يكون هو نفسه اللآلئ في الخزنة |
| - Şifresini satın alacağın kasada ne var? | Open Subtitles | لم تقم بإعطائهم توليفه الخزة الأخرى ماذا يوجد في الخزنة الأخرى ؟ |
| Henüz şifre takasını yapmadın. İkinci kasada ne var? | Open Subtitles | لم تقم بإعطائهم توليفه الخزة الأخرى ماذا يوجد في الخزنة الأخرى ؟ |
| Kasadaki 50 bin doların yanında sarışın bir kızla okullu züppenin tekinden başkası durmuyor. | Open Subtitles | فتاة شقراء وجبان فحسب ومعهما 50,000 في الخزنة. |
| Kasadaki tüm parayı alın. Sizinle de hiç tanışmadık. | Open Subtitles | إحتفظوا بكلّ المال في الخزنة ولم نتقابل أبدًا. |
| o GB Pazarlama grubuyla 7 ile 10 arası yemek yerken, mektuplar Londra ofisindeki kasasında güvenli olacak. | Open Subtitles | ستكون في الخزنة التي في مكتبه عندما يكون فالخارج للعشاء مع مجموعه جي بي التسويقية من السابعة حتى العاشرة |
| Kolfax, ikinci numarayı almak için geliyor. Altıncı Kasanın içinde. | Open Subtitles | الطفلة كانت في طريقها للحصول على رقم ثاني ماذا يوجد في الخزنة الثانية ؟ |
| Altınları kasaya koyalım da güvende dursun. | Open Subtitles | دعونا نُدخل ذلك المال في الخزنة بحيث ستكون آمنة |
| Burasını yanlış düşünüyorsunuz, para kasadaymış gibi. | Open Subtitles | لكن... أنت تخطىء في فهم هذا الموقف كالعادة النقود هناك في الخزنة |