| Mektupta böyle bir hikaye yoktu. Hatta böyle birşey olmadı bile. | Open Subtitles | تلك القصة لم تكن مطلقاً في الرسالة,هي حتى لم تحدث مطلقاً |
| Demek ki başından beri o Mektupta yanlış bir şeyler yazıyor! | Open Subtitles | إذن فهناكَ خطبٌ ما في الرسالة في المقام الأول |
| Mektupta yazan herhangi bir şey katil olduğunu ispatlamıyor. | Open Subtitles | لا شيء في الرسالة لإثبات أنه من القاتل نفسه |
| Belli ki,Notta şimdi geçerli olmayan bazı gerçekler vardı. | Open Subtitles | عدد من الاحداث موجوده في الرسالة مثل اسم كلبها |
| Mektuptaki şifreyi çözdüm ve buraya Greta'yı öldüren pisliği gebertmeye geldim. | Open Subtitles | ،أنا لقد حللت الدليل في الرسالة وأنا لقد أتيت إلى هنا لكي أقتل الحقير الذي قتلها |
| Belki de mesajın içinde başka bir şifre gizlidir? | Open Subtitles | ربـما هنـالك شيفرة مخبأة في الرسالة نفسـها. |
| Mektupta da dediğim gibi, beyefendi, mirasımı zaten aldım. | Open Subtitles | كما قلت في الرسالة لقد استلمت ميراثي مسبقاً |
| Elbette, öğretmenlerinin verdiği Mektupta. | Open Subtitles | متأكّد، في الرسالة التي أعطوك إياها سادتك |
| Mektupta ne yazıyorsa odur. Öfkeli bir anımda yazmıştım. | Open Subtitles | كما ذُكِرَ في الرسالة , و التي كتبتها بلحظة غضب |
| O zaman neden mesainin reddedildiği Mektupta adları vardı? | Open Subtitles | إذاّ فلِمَ تمّت مراسلتهم في الرسالة التي لم تطلعونا عليها؟ |
| Evet ama onu bir Mektupta yazamazdım. | Open Subtitles | هذا صحيح، لكنّي لم أستطع كتابته في الرسالة |
| O Mektupta ne yazıyordu sence? | Open Subtitles | ماذا تفترض أن يكون في الرسالة الملصقة أسفل المقعد؟ |
| Mektupta yazan herhangi bir şey katil olduğunu ispatlamıyor. | Open Subtitles | لا شيء في الرسالة لإثبات أنه من القاتل نفسه |
| Şu bakıp durduğun Mektupta ne yazdığını söyleyecek misin? | Open Subtitles | هل ستخبرينني ماذا في الرسالة التي كنتِ تحدّقين فيها؟ |
| Hepsi Mektupta yazıyor ve kamuoyuyla paylaşılabilir. | Open Subtitles | كل ذلك مذكور في الرسالة والتي يمكن إطلاقها إلى العلن |
| Notta yazdığı gibi, beni bir arkadaşın gönderdi. | Open Subtitles | كما كتبته في الرسالة صديق لك أرسلني |
| Notta oğlumu Yeni Gine'den tanıdığı ve benimle tanışmak istediği yazıyordu. | Open Subtitles | قال في الرسالة انه كان "يعرف ابني من "غينيا الجديدة وأرادني أن أقابله |
| Tam olarak Notta yazdığı gibi: | Open Subtitles | بالضبط كما كتب في الرسالة |
| Mektuptaki şifreyi çözdüm ve buraya Greta'yı öldüren pisliği gebertmeye geldim. | Open Subtitles | ،أنا لقد حللت الدليل في الرسالة وأنا لقد أتيت إلى هنا لكي أقتل الحقير الذي قتلها |
| Çinliler mesajın ne olduğunu bilmiyor olabilirler ama emin olun ne olmadığını biliyorlardır. | Open Subtitles | الصينيون ربما لا يعرفون من المذكور في الرسالة ولكنهم يعرفون بالتأكيد من هم غير معنيين بالأمر |