"في السماء" - Translation from Arabic to Turkish

    • gökyüzünde
        
    • Cennette
        
    • gökteki
        
    • Gökte
        
    • Cennetteki
        
    • edecek
        
    • Göklerdeki
        
    • havada
        
    • havaya
        
    • Cennetteyiz
        
    • gökyüzü
        
    • gökyüzüne
        
    • gökyüzündeki
        
    • Göklerde
        
    • gökyüzünden
        
    Hepimizin üzerindesin, gökyüzünde tek başına ve yere inmek dışında her şeyi anlıyorsun. Open Subtitles أنتِ أعلى منا بمراحل بمفردكِ في السماء وتفهمين كل شيء باستثناء كيف تهبطين
    İsa'nın çarmıhından bir parça satın al ve Cennette yüz yıI garantile. Open Subtitles ‫إشتري قطعة من صليب المسيح ‫ووأحد في السماء بالتأكيد ‫منذ مئات السنين
    Krallığın gelsin senin, yeryüzünde de, gökteki gibi senin istediğin olsun. Open Subtitles ليأتي ملكوتك , لتكن مشيئتك كما في السماء هنا على الأرض
    Daha önce hiç hissetmediğim bir güç hissettim. Gökte dans etmesini sağladım. Open Subtitles شعرت بقوة لم اشعر بها من قبل لقد جعلتها ترقص في السماء.
    Cennetteki Tanrı olduğuna inanıyor. O yüzden, cennet ele geçirilmeli. Open Subtitles تعتقِدون أنّ القدر في السماء, إذن السماءُ يجب أن تسقط
    Dünya'nın Kuzey kutbu gökyüzündeki başka bir yeri işaret edecek. Open Subtitles القطب الشمالي للأرض سوف يشر إلى مكان آخر في السماء.
    Cennetteki babamız, senin adın kutsaldır... rahmetin üzerimize olsun, sen dünyayı da yönetirsin... Göklerdeki cenneti de. Open Subtitles الهنا الذي في السماء بأسمك المقدس سيكون الحكم سيأتي اليوم
    Düşünsenize bulutlu bir havada bile gökyüzünde bu tarz olaylar sürekli olmakta. TED فقط فكروا، حتى إن كان الجو مضببا خارجا، هذا النوع من الأحداث يحصل في السماء فوقنا طوال الوقت.
    "yeryüzünde ve gökyüzünde krallığın egemen olsun... "senin istediğin olsUn. Open Subtitles ليأت ملكوتك, ولتكن مشيئتك في الأرض كما هي في السماء
    Gezegenler bazen geceleri gökyüzünde ters yönde gidiyormuş gibi gözükür. Open Subtitles إن الكواكب تظهر في السماء أحيانا وكأنها تتراجع إلى الوراء
    En büyük olanı, gökyüzünde patlarken iki kat yüksek ses çıkarır. Open Subtitles الأكبر نوع منها الذي ينفجر في السماء , يجعل شق مضاعف
    En azından, Cennette gerçekler biliniyor. Open Subtitles لا، فخامتك الحمد لله، أن الحقيقة معروفة في السماء
    - Umarım şeytanın öldüğünüzü öğrenmesinden yarım saat önce Cennette olursunuz. Open Subtitles ربما تكون في السماء مدة نصف ساعة قبل ان يعرف الشيطان أنت ميت
    Cennette olduğu gibi dünyada da senin krallığın kurulacak. Open Subtitles لتكن مشيئتك كما في السماء كذلك على الأرض.
    Bu doğadaki şekilleri tanıyabilme yeteneğini gökteki takvimi okuyabilmek için kullandık. Open Subtitles استخدمنا هذه الهبة لتمييز الأنماط في الطبيعة لنقرأ الرُزنامة في السماء.
    gökteki büyük yıldız oksijence zengin atmosfer dev testis canavarları... Open Subtitles نجمٌ كبيرٌ في السماء. غلاف غني بالأكسجين. وحوش خصية عملاقة.
    Gece Gökte gördüğümüz dumanımsı şeyler var ya? TED وهذه التكتلات المضيئة التي نراها في السماء ليلا
    Cennetteki rabbimiz aşkına, bu hayatımda yediğim en leziz yemek! Open Subtitles يا إلهي الذي في السماء ألذ طعام تناولته طيلة حياتي
    Bir şey kesin; hava koşullarının kötüye gitmesiyle birlikte buradaki ve gökyüzündeki problem büyümeye devam edecek. Open Subtitles ومع ازدياد سوء الأحوال الجوية ستكبر المشكلة هنا و في السماء
    Ne yazık ki, dikkatli incelemeden sonra Göklerdeki yüce babamız, pası alan oyuncunun ayaklarının çizgi dışında olduğuna karar verdi. Open Subtitles للأسف وبعد المراجعة قرر الأب العظيم في السماء أن رباط حذاء متلقي الرمية كان غير مربوط
    Çünkü kadınlar havada uçmalarındansa şapkalarında daha iyi göründüğünü düşündüler. TED ذلك لأن النساء كنّ يفضلونه على قبعاتهم بدلا من أن يطيروا في السماء.
    Birşeyler yapmayı aklınızdan geçirmeyin bile... yoksa bu tekneyi havaya uçururum! Open Subtitles لا تفكروا حتى بمجرد التفكير بالقيام بأي شئ وإلا سأفجر هذا الحوض كله أشلاءا في السماء
    - Ruthie, Cennetteyiz. Open Subtitles روثي ، ونحن في السماء . السماء.
    gökyüzü mum ışığıyla alevlendi. Bu bebek doğduğu gün her yer aydınlandı. Open Subtitles قسمًا بالنجوم المشتعلة في السماء التي لمعت بريقًا عند مولد هذا الصبي
    Bu da bir uçurtma için kara işemekle eşdeğer. İsminizi gökyüzüne yazmak. TED ،فذلك يعادل سقوط الطائرة الورقية في الثلج وهذا يرسم اسمك في السماء
    Evet, güneşin gökyüzündeki yerini gün be gün belirlemeye yarıyor. Ve... Open Subtitles نعم، انهم رصدوا حركة الشمس في السماء خلال أي يوم لظهورها
    Göklerde ve Dünya'da bana artık yer yok. Ancak yüreğimde huzur var. Open Subtitles لا يوجد في السماء و الأرض مكان لي لكن قلبي يغمره السلام.
    Eğer gece zamanı söyeleyeceksen ilk yapacağın gökyüzünden bir yıldızı seçmek. TED إن أول شيء يتوجب عليك القيام به هو إختيار نجمة في السماء المظلمة .. إذا كنت تريد معرفة الوقت في الليل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more