| Bilmiyorum. Eski arabalardan anlayan bir tanıdığımız var mı? | Open Subtitles | لا أعلم هل نعرف أي خبير في السيارات القديمة ؟ |
| Çünkü antika arabalardan pek anlamam, tamam mı? | Open Subtitles | لأنني لست جيد في السيارات المتعطلة , حسناً ؟ |
| Grace arabalardan anlamazdı ama o sırada Kanyon Yolu'ndan köşeyi dönen arabanın sesini tanımıştı. | Open Subtitles | غرايس لم تكن خبيرة في السيارات خاصة، رغم ذلك تعرفت عليها بسهولة صوت العربةِ التي كان يدور في الزاوية من شارع كانيون في تلك اللحظة |
| Arabalara neden teyp koyduklarını hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | تعلمون,لااعلم لما هؤلاء لم يضعوا جهاز تسجيل في السيارات |
| Bugünlerde Arabalara neler koyabiliyorlar. | Open Subtitles | يا لها من أشياء يضعونها في السيارات هذه الأيام |
| arabalarda, evlerde, güzel ve zengin bayanlarla ne kadar zaman harcardı biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعرفين كم عدد الساعات التي قضاها في السيارات والمنازل مع النساء الجميلات الثريات؟ |
| Tokyo'daki araştırmacılar bunu arabalarda potansiyel hırsızlık önleme aracı olarak kullanıyorlar. | TED | يستخدم الباحثون هذه الخاصية في طوكيو كجهاز كامن ضد السرقة في السيارات |
| Bu gece otomotiv sektörünün tarihine, tanık olacağız. | Open Subtitles | الليلة سنشهد صيحة في السيارات |
| Ama her şey, bütün kameralar ve mikrofonlar, ve arabalardaki sensörler bu makineyle bağlantılı oluyor. | TED | لكن كل شئ، كل آلالات التصوير، المايكروفونات، والحسّاسات في السيارات وكل شئ متصل بهذه الآلة. |
| Eski arabalardan anladığımı söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني جيد في السيارات القديمة. |
| - Tamam işte. - arabalardan anlıyorsunuz, değil mi, Bay Donely? | Open Subtitles | انت تفهم في السيارات سيد "دونلي" |
| Adam arabalardan anlıyor. | Open Subtitles | ذلك الشخص يعرف في السيارات لقد كان في منزل ( جيمي ) طوال الصباح |
| arabalardan hiç anlamam. | Open Subtitles | أنا لا أفهم في السيارات |
| Gördün mü? Arabalara işeme kapakları koymaları gerekiyordu. | Open Subtitles | أترى، عليهم أن يضعوا مكانًا للتبول في السيارات. |
| Bilmem, tırmıkla ön bahçede oturup Arabalara el sallayabilirim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف , ربما أجلس خارجا في الساحة الأمامية مع مجرفة وموجة في السيارات |
| Yemek yeriz. Yeni arabalarda ön cam açıImıyor. | Open Subtitles | زجاج السيارة الأمامي لا ينفتح في السيارات الجديدة |
| Önce Henry'nin yatında yaptık sonra otellerde, arabalarda... sahillerde, her yerde. | Open Subtitles | لقد فعلناها في يخت هنري ثم في الفنادق00 في السيارات , علي الشوطئ في كل مكان |
| Ama klasik arabalardaki halılar %100 doğal liften yapılıyordu. | Open Subtitles | يتم ولكن السجاد في السيارات الكلاسيكية مصنوع من المواد الاصطناعية، من الألياف الطبيعية 100٪، و |