| Neden o aşağılık herif hapiste değil? | Open Subtitles | لماذا لم يسجن إبن العاهرة ذاك في السّجن ؟ |
| Bu hapiste işini daha da zorlaştırırdı. | Open Subtitles | وأنّ ذلك سيجعل الأمر أصعب عليكَ في السّجن. |
| Baban mahkum edilirse hayatının geri kalanını hapiste geçirecek. | Open Subtitles | و إذا أثبت أن والدك مُدان، سوف يقضي بقية حياته في السّجن. |
| İki yıl hapis ve iki yıl şartlı tahliye cezası verdi. | Open Subtitles | قام بِمُعاقبتي بسنتين في السّجن ... وسنتين تحت المُراقبة |
| Belki hapishanede birkaç yeni beceri öğrenirsin. | Open Subtitles | ربّما ستتعلّم بضع مهارات جديدة في السّجن |
| Çoğu insanın sandığının aksine, siz Hapishanedeyken sizin hayatınız için insanlar, vergi verenler para vermez, Kendi hayatınız için gerekli olan şeyleri kendiniz ödemelisiniz. | TED | على عكس ما يعتقده معظم النّاس، النّاس لا يدفعون، دافعي الضرائب لا يدفعون ، من أجل حياتك عندما تكون في السّجن. عليك أن تدفع ثمن حياتك الخّاصة. |
| 30 yıl içindeki bütün doğa fotoğrafçıları hapiste olmalıydı. | Open Subtitles | كلّ مصوّر جيوغرافي في آخر ثلاثين سنة سيكون في السّجن |
| Biliyor musunuzi bunlardan hapiste bulamazsınız. | Open Subtitles | وكما تعلم أنت لا تحصل على مثل هؤلاء في السّجن |
| Benim de hayatımın geri kısmını hapiste geçirmemem gerekiyordu. | Open Subtitles | وأنا احتجت ألّا أظلّ في السّجن لبقيّة عمري. |
| Gelirse de söz veriyorum, hapiste bir gün bile geçirmeyeceksin. | Open Subtitles | لكن إن وصل، أعدك أنك لن تقضي يوما واحدا في السّجن |
| hapiste yirmi yıl demek. | Open Subtitles | سنقضي الـ20 سنة القادمة في السّجن |
| Doğrusu hapiste değil burada öleceksiniz. | Open Subtitles | الحقيقة هي أنّكَ... لن تموت في السّجن بل هُنا. |
| Bir sene önce hapiste tanıştık. | Open Subtitles | . لقد التقينا منذ سنة، في السّجن |
| İlk söyleyen adam şimdi hapiste. | Open Subtitles | أوّل رجل قال لي هذا في السّجن. |
| Hapsin olayı, hapiste tutulmanız değil aileniz ve arkadaşlarınızdan uzak kalmanız. | Open Subtitles | الأمر بخصوص السّجن ... ليست الحقيقة بأنّك في السّجن بقدر ما أنّه يُبقيك بعيداً عن عائلتكَ وعن أصدقائكَ |
| Babamın hapiste olduğumdan haberi yok. | Open Subtitles | أبي لا يعلم أنني كنت في السّجن. |
| - Nasıl o kadar kilo alabildin hapiste? | Open Subtitles | اللّعنة ! كيف بحق الجحيم ــ زاد وزنك في السّجن ــ إخرس يا رجل |
| Dostlarım, kalbim parçalanıyor ama siz burada hapis hayatı sürerken, ben özgürlüğün tadını çıkarmaya gidiyorum! | Open Subtitles | يا أصدقائي الطّيّبين ...هذا يحطّم قلبي، لكن إستمتعوا بقاؤكم هنا في السّجن ! |
| Peter Larson, gümrük bildirim formlarını yanlış doldurmaktan federal hapishanede 2 yıl hapis ve 5 bin dolar para cezasına çarptırıldı. | Open Subtitles | (لفشلهِ في مِلء إستمارت الجمارِك، حُكِم على (بيتر لارسون بالسّجن سنتين في السّجن الفيدرالي، وغرامة ماليّة قيمتها خمسة آلاف دولار |
| Belki hapishanede birkaç yeni beceri öğrenirsin. | Open Subtitles | ربّما ستتعلّم بضع مهارات جديدة في السّجن. |