| aşağıda senin iki katın hakka sahip ölü bir üniversite öğrencisi var. | Open Subtitles | لدي ولد ميت من الكلية في الطابق السفلي لديه ضعف الحقوق مثلك |
| Çünkü şu an aşağıda kafası dağıtılmış bir çocuk var. | Open Subtitles | لأن الآن لدي طفل في الطابق السفلي مع رأسه المحطّم |
| Bir keresinde Dr. Cardin'in de bu soruyu Bayan Wright'a sorduğunu duymuştum Alt katta... | Open Subtitles | لقد سمعته يسألها ذلك مرة في الطابق السفلي |
| Alt katta dünyanın sonunu öngörmüştün. Şimdiyse gelecek hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | في الطابق السفلي كنت تتنبأ بنهاية العالم. |
| Ona, Alt kattaki ,daha önce çok amaçlı duş olan tuvaletlerin arasındaki depoda dans ediyor olacağımı ve bana katılması gerektiğini söyle. | Open Subtitles | قولي له أني سأذهب للرقص في الطابق السفلي في حجرة التخزين بين الحمام الذي كان مكان للاستحمام، و يجب عليه مقابلتي هناك. |
| O ve bodrumdaki sızıntı yüzünden. | Open Subtitles | من أجل ذلك ومن أجل البحيرة في الطابق السفلي |
| Başkanlık Sarayı personeli ve zirveye katılacak diğer memurlar aşağıda olacak. | Open Subtitles | طاقم البيت الأزرق و المشاركين في القمة سيتواجدون في الطابق السفلي |
| Hey, dostum. Pardon, ben aşağıda çalışıyordum Sorun değil dostum. | Open Subtitles | مرحباً يا رجل، آسف، لقد كنت أعمل في الطابق السفلي. |
| Maria, Kuka'nın kız kardeşi Onu gördüm, O da burada, aşağıda.. | Open Subtitles | ماريا، شقيقة كوكا، وقالت انها هنا، رأيتها. انها في الطابق السفلي. |
| Evlerine altı sene önce gittiğim zaman, kapıya doğru yürüdüm, mutfak masasında yaklaşık 25 kişi, ve aşağıda bodrumda uyuyan bir grup daha vardı. | TED | عنما ذهبت إلى منزلهم منذ ست سنوات، دخلت إلى المنزل، كان هناك ما يقارب 25 طاولة مطبخ، مجموعة نائمة تحت الدرج في الطابق السفلي. |
| - Hayır, aklını mı kaçırdın? aşağıda beni bekliyor. Her an gelebilir. | Open Subtitles | أنت مجنون انه في الطابق السفلي قد يصعد لهنا |
| aşağıda olacaktı. Hemen getireyim. | Open Subtitles | لدينا بعضاً منه في الطابق السفلي سوف أحضره على الفور |
| Dedektif Daniels, beni Alt katta bulun. | Open Subtitles | المحقق دانيلز، إذا أمكن أن تقابليني في الطابق السفلي |
| Um, iki dakika sonra Alt katta. | Open Subtitles | قابلينى في الطابق السفلي .. خلال دقيقتين |
| Bunun Alt katta olması kötü bir tesadüf. Ama bunlar oldu. | Open Subtitles | ومن سوء الحظ انه فعل ذلك في الطابق السفلي ، ولكن هذه الاشياء تحدث. |
| Farkındayım, ama bir dakika sonra Alt katta olacağım, Tamam. | Open Subtitles | أَعْرفُ، لَكنِّي سَأكُونُ في الطابق السفلي في إنتظر لحظة رجاءاً، حسناً. |
| Alt kattaki tüm kapı ve pencereleri kilitledim. | Open Subtitles | قفلت كلّ الأبواب ونوافذ في الطابق السفلي. |
| Alkolik anne-Babasının bodrumunda yaşıyordu. Elektrikli ısıtıcının üstüne bir şey işemiş. | Open Subtitles | انه يعيش في الطابق السفلي عند والديه السكاري حيث تبول شيء على الموقد |
| Bayan Kelzick hemen Aşağı katta, bir telefon etmeniz yeterli. | Open Subtitles | سيدة كالزيك انه في الطابق السفلي على بعد مكالمة هاتفية |
| - Hiçbir fikrim yok ama hadi, acilen aşağıya inmeliyiz. Gidelim. | Open Subtitles | ليست لديّ فكرة، لكن هيّا، يجب أن نكون في الطابق السفلي. |
| Spagetti konservelerini depolamamıza ya da bodruma gitmemize gerek yok. | TED | ليس علينا إكتناز علب السباغيتي أو الاحتماء في الطابق السفلي. |
| Aşağıdaki çocuklar 5 Numara'yı yüksek bir güç geriliminin çarptığını söylüyor. | Open Subtitles | الرجال في الطابق السفلي ويقولون أن رقم 5 اصيب بطاقة هاثلة نتيجة الصاعقة. |
| bodrum katında tahnit odası var. Kabul salonu ve ofisler ilk katta. | Open Subtitles | لديها غرفة تحنيط في الطابق السفلي وغرف المشاهدة والمكتب في الطابق الأوّل |
| İki ve Yedi, birinci katı arayın. Sekiz, sen de bodrumu ara. | Open Subtitles | الرقم أثنان وسبعة إبحثوا في الطابق الأولى الرقم ثمانية في الطابق السفلي |
| Alt kat. İndirimli markaları Alt katta satıyorlar. | Open Subtitles | في الطابق السفلي هم يبيعون قهوة التجارة العادلة |
| Kendisi Zemin katta kalan kasap ile işi pişiriyormuş. | Open Subtitles | , بنفسها , هي كان سيكون لديها الطريق مع الجزار المحلي الذي عاش في الطابق السفلي , الآن , الجزار |