"في الطرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • tarafında
        
    • ucunda
        
    • tarafta
        
    • yakasında
        
    • ucundaki
        
    Batakhaneler kasabanın diğer tarafında, biliyorum. Open Subtitles ماأعرفه أن منطقة العاهرات في الطرف الآخر من المدينة
    Neden kendimi hep bu sohbetin karşı tarafında canlandırdım? Open Subtitles لما أتخيل نفسي دائماً في الطرف الثاني من هذه المحادثة
    Bu demek oluyor ki katilimiz bu kapağın diğer ucunda olabilir. Open Subtitles هذا يعني أنّ القاتل قد يكون في الطرف الآخر لهذا الغطاء
    Çocuklardan biri şehrin öbür ucunda matematik dersi veriyor. TED واحد من أولئك الأطفال، يدرّس رياضيات في الطرف البعيد من المدينة.
    Anlamak için aldatılan tarafta olmalısın. Open Subtitles أعتقد أن يجب أن تكون في الطرف الخاطئ من العلاقة لتفهم
    Ama, bir kereliğine kazanan tarafta olmak güzel olur. Open Subtitles ولكن من الجميل أن أكون في الطرف الفائز مرة
    Sence neden Bay Timberlake Batı yakasında yemek yemeyi tercih ediyor? Open Subtitles لماذا تظن أن السّيد تمبرلك سيختار تناول العشاء في الطرف الغربي؟
    Gezegenimizin öbür ucundaki Antarktika dünyanın en büyük buz kütlesine sahiptir. TED في الطرف الآخر من الكوكب ، القارة القطبية الجنوبية أكبر كتلة ثلجية في الكوكب.
    Sahil Güvenlik'e ait bir helikopter şu an batı tarafında devriye geziyor. Open Subtitles خفر السواحل لديهم مروحية في الطرف الغربي للمكان الذي انت فيه
    Ayrıca sol tarafında ikinci derece yanıklar var. Hayati değerler stabil. Open Subtitles ولديه أيضاً حروق من الدرجة الثانية في الطرف الأيسر والعلامات الحيوية مستقرةٌ على الطريق
    Yanlış bir şey için, şehrin diğer tarafında, kendi kuyruğumuzu kovalamak istemeyiz, değil mi? Open Subtitles لا نريد أن نعلق في الطرف الخاطئ من المدينة نلاحق أنفسنا، صحيح؟
    "Karayip Korsanları" şehrin öbür tarafında koçum. Open Subtitles قراصنة الكاريبي في الطرف الأخر من المدينة ايها الفتى
    Su birikintisinin diğer ucunda bulduğumuz tatlı çocuğa yanaşmaya çalışıtığımız milyonlarca yıl geçti. TED منذ ملايين السنين ،حيث وجدتي ذلك الشاب الجميل في الطرف الآخر وذهبتي للحصول عليه.
    Ve son iki yılda Bandandu bölgesinin güney ucunda 2.000 kişi sakatlandı. TED وخلال العامين الأخيرين تسبب باعاقة 2000 شخص في الطرف الجنوبي من منطقة بندوندا
    Geçenlerde dünyanın öbür ucunda bir köyde biri öldürüldü. Open Subtitles أتعلمين، حصلت جريمة قتل مؤخراً في قرية في الطرف الآخر من العالم
    Suç Bastırma Biriminden 20 memur Temmuzdan beri kuzey ucunda kol geziyor. Open Subtitles وحدة إخماد الجريمة لديها 20 ضابط يجولون في الطرف الشمالي منذ شهر يوليو حسناً , هل هو في الأعلى ؟
    Diğer tarafta, yani buradan çıktığımızda ne olacak? Open Subtitles في الطرف الآخر عندما نخرج من هنا مالذي سيحدث؟
    Muhtemelen öteki tarafta sorunlu bir Geçit vardır. Open Subtitles من المحتمل أن يكون خلل بوابة في الطرف الآخر
    Üzerimde ot var. Diğer tarafta görüşürüz. Open Subtitles ,تفوح مني رائحة الأعشاب سأقابلك في الطرف الآخر
    Sokaklar bir kez daha sakinleşirken ayaklanma sırasında doğu yakasında meydana gelen hasarın 13,7 milyon $ olduğu söyleniyor. Open Subtitles لقد عادَ الهدوء للشوارع مرةً ثانية لكنَ الضررَ الذي حصلَ في الطرف الشرقي بسبب أعمال الشغَب يُقدَّر بـ 13.7 مليون دولار
    İsimsiz bir ihbar polisi batı yakasında bir eve yönlendirdi, özel görevli bir tim yaralı bir kadın buldu. Open Subtitles قاد اتصال مجهول الشرطة إلى منزل في الطرف الغربي المركزي حيث اكتشفت فرقة الشرطة امرأة محلية تمّت مهاجمتها
    Ülkenin öbür ucundaki kızını gözetmek zor olacaktır. Open Subtitles من الصعب حماية إبنتك وهي في الطرف الاخر من البلاد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more