| O yukarda, tavan arasında ... kutuların birinin içinde olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها في العليّة في أحد هذه الصناديق في أحد هذه المئات من الصناديق |
| Kızı 20 yıl sonra tavan arasında kendini astı. | Open Subtitles | قامت ابنته بشنق نفسها في العليّة بعد 20 عاماً |
| tavan arasında koşturuyorlardı, beni çileden çıkardılar. | Open Subtitles | يهرلون وراء بعضهم في العليّة ويدفعونني للجنون |
| Sadece iki tane: Yosel ve Haim. Çatı katında kilitliler. | Open Subtitles | فقط اثنين , يوسم و خايم انه مغلق عليهم في العليّة |
| - Çatı katında tıbbi personele ihtiyacımız var. - Geliyorum Casey. | Open Subtitles | إننا بحاجة لطبيبة في العليّة - (أنا في طريقي (كيسي - |
| Beni tavan arasına da tıksan zihnimi, nazik bir çocuğunkine de çevirsen bir ruh kazanmak için çırpınan o küçük karanlık boşluğu göreceğim hep. | Open Subtitles | حتى لو أبقيتني حبيسةً في العليّة وأعطيتني عقل طفل وديع فسأظلُدائمًا.. |
| Bunların hepsini tavan arasındayken çizdi. | Open Subtitles | كانت ترسمهم طيلة الوقت الذي قضته في العليّة |
| tavan arasında başka şeylerde var. | Open Subtitles | هناك مجموعة أخرى من الصور في العليّة |
| Onu tavan arasında yalnız bırakmamalıydık. | Open Subtitles | ماكان يجب أن نتركها لوحدها في العليّة |
| Bilmiyorum. tavan arasında ne buldun? | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي وجدته في العليّة ؟ |
| Şerif'in evinde bir şey buldum. tavan arasında. | Open Subtitles | وجدتُ شيئاً بمنزل العمدة في العليّة |
| İnsan bir tavan arasında, hızla eskiyen bir tablosu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | "الشخص يتخيل بمكان ما في العليّة" " بأن هناك لوحة مرسومه له تتجه لشيخوخة بسرعه " |
| - Kemanımı. tavan arasında unuttum herhalde. | Open Subtitles | - كماني، حتمًا تركته في العليّة - |
| Onları tavan arasına sakladım. | Open Subtitles | وضعتها في العليّة. |
| Sahiden doktor Lily o harabe tavan arasına göre bir kız değil, değil mi? | Open Subtitles | -حقّاً، أيّها الدكتور (ليلي) لم تعد فتاة تسكن في العليّة بَعد الآن، أليس كذلك؟ |