| Ama bir daha düşününce o eve bir daha dönmek istemediğimi fark ettim. | Open Subtitles | ولكن عندما فكرت في ذلك لم أكن أرغب في العودة إلى ذلك المنزل |
| Tabii ki, İsrail ve Filistin'e dönmek istedik. | TED | بالطبع, كنا نرغب في العودة إلى إسرائيل وفلسطين. |
| Geriye dönmek ve negatif emisyon kavramını gündeme getirmek istiyorum. | TED | أرغبُ في العودة إلى الوراء، وأرغبُ في طرح مفهوم الانبعاثات السلبيّة مرة أخرى. |
| Şimdi, hikayeyi anlatabilmek için, ABD tarihinde çok önemli bir ana geri dönmek istiyorum, bu an partiler arası anlaşmazlığın ve particiliğin doğduğu an. | TED | الآن، لأقول لكم القصة، أرغبُ في العودة إلى لحظة مهمة حاسمة في تاريخ أمريكا، وهي تلك اللحظة التي تم فيها ظهور الخلافات التعصبية والحزبية. |
| Bisiklet tarihlerine geri dönmek konusunda ciddiler. | TED | إنهم جادون في العودة إلى تاريخهم في ركوب الدراجات. |
| karar verirsen evine geri dönmek bir başarısızlık sayılmaz. | Open Subtitles | فلا يوجد أي معنى للفشل في العودة إلى الوطن. |
| Evine dönmek istiyorsan, yüzüme bak çocuğum. | Open Subtitles | انظرى لي، يا طفلتى إذا كنت ترغبين في العودة إلى المنزل. |
| Bu cehennem çukuruna dönmek istemedim. | Open Subtitles | لم أشعر بالرغبة في العودة إلى جحر الجحيم هذا |
| Efendim, izninizle merkez bilgisayara dönmek istiyorum. | Open Subtitles | سيدي, أرغب في العودة إلى الحاسوب المركزي |
| Hastaneye geri dönmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أحس بالرغبة في العودة إلى تلك المستشفى |
| Eve dönmek istiyorum konuşmasını yemedin değil mi? | Open Subtitles | هل صدّقت كلامي عن رغبتي في العودة إلى الديار؟ |
| O derme çatma kulübeye dönmek istediğini söyleme bana. | Open Subtitles | لا تـقولي بأنكِ ترغبين في العودة إلى ذلك الكوخ الغريب |
| Arkana dönmek için beş dakika bekle ve sakın içeriye dönmeyi aklından geçirme. | Open Subtitles | انتظري 5 دقائق قبل ... أن تلتفتين ولا تفكرين في العودة إلى القاعة |
| Okula dönmek istiyor musun? | Open Subtitles | هل يجعلك هذا ترغبين في العودة إلى المدرسة؟ |
| Benim için yaptığınız plan değiştirilebilirse Ulusal Muhafızlar arasına dönmek istemem. | Open Subtitles | إذا غيرت رأيي وقلت أنني لا أرغب في العودة إلى الحرس الوطني |
| Eğer evinize dönmek istiyorsanız bu kristaller sizin kapınız, cihazınız da anahtar. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في العودة إلى ديارك فالكريستالات هي المدخل. وجهازك هو المفتاح |
| Oraya dönmek istemedin, bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | لم ترغب في العودة إلى هناك، هل كنت تعرف بأمر هذا؟ |
| Evet, kutuya geri dönmek istemiyorsan hizmetçimle konuşuyorum. | Open Subtitles | نعم. الخادمة ما لم ترغبي في العودة إلى الصندوق. |
| - Eve dönmek istememelerine rağmen yaptılar. | Open Subtitles | لقد فعلوا، على الرغم من إنهم لم يرغبوا في العودة إلى ديارهم |
| Evet, kutuya geri dönmek istemiyorsan hizmetçimle konuşuyorum. | Open Subtitles | نعم الخادمة ما لم ترغبي في العودة إلى الصندوق |