"في العيادة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Klinikteki
        
    • Revirde
        
    • Klinik
        
    • Klinikten
        
    • klinikte
        
    • Muayenehanedeki
        
    • klinikteyim
        
    • klinikteydim
        
    • kliniğe
        
    Annem beni artık tanımıyor, Klinikteki en iyi oda onunkisi. Open Subtitles أمي التي لاتعرف عني شئ لها افضل غرفة في العيادة
    Daha önce de gördüm onları, o izleri. Klinikteki bir çocukta da vardı. Open Subtitles لقد رأيت هؤلاء من قبل ، تلك العلامات رأيتهم على غلام في العيادة
    Ben de Revirde çalışan bir arkadaşımdan seni kontrol etmesini istedim. Open Subtitles لذلك طلبت من صديق لي يعمل في العيادة أن يطمئن عليك
    Gitmediği Klinik saatinin iki katı klinikte çalışacak. Open Subtitles سيخدم في العيادة ضعف الساعات التي تغيبها
    Klinikten neden bu kadar şikayetçi olduğumu merak ediyordun. Open Subtitles لم أستخدم واحداً من هذا من قبل وأنت تتسائل عن سبب تذمري عندما أكون في العيادة
    Komşum ücretsiz klinikte çalışıyor, ve geçen gün onu klinikte gördüğünü söyledi. Open Subtitles جاري يعمل في العيادة المجانيه وقد قال أنه رائها هناك ذلك اليوم
    Klinikteki hayvanın kanında etorfin kalıntıları bulduk. Open Subtitles وجدت آثار إتورفين و الدمّ الحيواني في العيادة.
    Klinikteki saatlerimi değiştirdim böylece düğün alışverişine gidebileceğim. Open Subtitles لقد بدلت مواعيدي في العيادة للذهاب إلى متجر العرائس
    - Eminim Klinikteki doktorlar bunu size açıklar. Open Subtitles وأنا واثق أن الطبيب في العيادة شرح لك هذا
    Klinikteki bütün hastalar kanserden mi ölmüş? Open Subtitles هل نعرف بأنّ جميع المرضى في العيادة ماتوا بسبب السرطان؟
    - Klinikteki adamlardan biri değil. Open Subtitles ليس واحداً من الرجال اللذين كانوا في العيادة
    Revirde koluna yapıştığın bayan var ya... Open Subtitles أتذكر السيدة التي تشبثت بها في العيادة الطبية؟
    Devam et, Sonunda sende arkadaşın gibi Revirde olacaksın. Open Subtitles إبقى بالعمل ، سينتهي بك المطاف في العيادة مثل صديقك
    Senin kışkırttığın bir kavga yüzünden bir mahkum Revirde. Open Subtitles هناك سجينة في العيادة بسبب مصارعة حرضت أنت عليها.
    Klinik ve başasistan görevleriniz arasında ameliyathanede yeterince zaman... geçirmediğinizi düşünüyor. Open Subtitles قال أنكِ لا تمضين ما يكفي من الوقت في غرفة العمليات أنتِ تقضين وقتكِ في العيادة و عملكِ كمشرفة هذا ليس سهلاً
    House için çalışmak zorunda değilsin ama bana 20 saat Klinik borcun var. Open Subtitles لا يتوجب عليك العمل لـ هاوس لكنك مدين لي بـ 20 ساعة في العيادة
    Klinikten sperm alınarak doğan ve hâlâ Haven'da yaşayan 29 çocuğun listesini çıkardım. Open Subtitles . لدي لائحة لـ29 طفل هنا كلهم تالجوا في العيادة , و جميعهم يقنطون الان في المدينة
    Mekân yanmaya başladığında Klinikten mal alıyormuş. Open Subtitles وقال إنه تم في العيادة إجراء التقاط عندما اشتعلت النيران فى المكان.
    Sanırım okul çıkışlarında seninle klinikte çalışması daha doğru olacak. Open Subtitles اعتقد ان الوقت حان ليعمل معك في العيادة بعد المدرسة
    Tek sebebi Muayenehanedeki doktorlar-- Biz her şeyi konuşuruz ve galiba-- Open Subtitles حسنا، السبب الوحيد الاطباء في العيادة نحن دائما نتحدث عن كل شئ
    10/F'de klinikteyim. Open Subtitles أنا في العيادة في الطابق الـ10.
    klinikteyim. Ya da klinikteydim... Open Subtitles أنا في العيادة . .
    Jenny, üç haftalık tatilinde kliniğe gönüllü olarak çalışmaya giden genç bir Amerikalı diş hijyenisti. TED جيني هي فتاة أمريكية صغيرة تعمل في تنظيف الاسنان والتي تطوعت في العيادة خلال عطلتها التي تستمر لمدة ٣ أسابيع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more