| Bir tanesi trende, bir tanesi de sokakta. Uyduların da çalıştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | واحدٌ في القطار وآخر في الشارع أظن أن الأقمار الصناعية مُفعلة أيضاً |
| Tren yolculuğudur ve o Trende bir yolcusunuz ve sizinle birlikte belirli kişiler var. | TED | أليس كذلك؟ عبارة عن رحلة في القطار وأنت أحد ركاب القطار يوجد مجموعة من الاشخاص معك |
| Gece yarısı bir trene atlarsan ya da il sınırları dışına bir adım atarsan izini sürerim ve çabucak seni kodese tıkarım ve o botları tekrar ayağına giyeceksin. | Open Subtitles | تتشقلب في القطار في منتصف الليل أو تخطو مقدار أصبع قدم واحد خارج حدود المدينة سأقتفي أثرك و أسجنك بسرعة |
| İyi. Ve geçen gün trende başınızdaki o küçük fiyakalı şapkayı giyin. | Open Subtitles | حسناً ، ضعي على رأسك تلك القبعة الأنيقة التي كنتِ ترتديها في القطار |
| Bu pasif, bir Trende bir yolcu olmak ve oldukça tek düze. | TED | هذه مجهولة، أن تكون مسافر في القطار تقريباً هذا طبيعي |
| metroda seni onunla gördüm ve şimdi de kanepende uyuyor! | Open Subtitles | رأيتك معها في القطار والآن هي نائمة على الاريكة |
| Bir keresinde tramvayda uyuya kalmış ve tramvaya bir Gestapo binmişti. | Open Subtitles | لقد نام في القطار ذات مرة ودخلت الشرطة النازية |
| Demek istediğim seni trende görmeye alıştım, ama sormak istedim buluşmayı ayarlayan bendim. | Open Subtitles | ليس لأنني اعتدت رؤيتك في القطار كل صباح، لكنيأردتسؤالكلأننيرتبت الأمربينكما. |
| Trende bir adamla tanıştım ve onunla Viyana'da indim. | Open Subtitles | لقد قابلت شاباَ في القطار ، وغادرت معه في فيينا .. ومازلنا هنا |
| Kadın. Bir arkadaşı, Trende bir kadının öldürüldüğünü görmüş. | Open Subtitles | ظنّت، إحدى صديقاتها أخبرتها أنها شاهدت المرأة تُقتل في القطار |
| Trende bir hafta, bir saat de arabada geçirdiler. | Open Subtitles | جلسن أسبوع في القطار و24 ساعة في السيارة |
| Münih'teki doktoru göreceğim... ve o trende olacağım... ama trende uyuyor olacağım. | Open Subtitles | سأرى الطبيب في ميونيخ وسأستقل القطار لكي سأنام في القطار |
| Bu o! o trende! Bu insanları çıkar buradan! | Open Subtitles | إنه هو، إنه في القطار أخرجي الناس من هنا |
| Annesi bunu 8 yaşındayken yanlış bir trene bindirmiş 34 durak geri yürümek zorunda kalmış... | Open Subtitles | بشأن كيف أن والدته وضعته في القطار الخطأ عندما كان في الثامنة وانه اضطر أن يسير 34 بنايات ليعود لمنزله |
| Onu bir trene koyacağız, iş bitecek. | Open Subtitles | "سوف نضعه في القطار نعم،هذا ما سوف نفعله" |
| Babam hâlâ Damsari'nin yandaşlarının o gün trende olacağını nasıl bildiklerini merak eder durur. | Open Subtitles | أبي لا يزال يريد أن يعرف كيف مجموعة دام سا ري تقربت أليه في القطار |
| Ertesi gün trende , ben de herkes gibi amcıkları, sikiş sokuşu ve o bahsedilen sikleri düşündüm. | Open Subtitles | في القطار في اليوم التالي,... كنت أظن أن الجميع سيفكرون في كس المرأة والفتحات والشقوق, كما يقولون, والديوك. |
| Batı New Jersey'e giden bir trende tanıştım onunla. | Open Subtitles | لقد تقابلت معه في القطار متجهة إلى الغرب من نيوجيرسي |
| Geçen yaz bir trende tanışmıştık. Hatırladın mı hatırlamadın mı? | Open Subtitles | لقد تقابلنا في القطار الصيف الماضي أتذكر ذلك أم لا ؟ |
| metroda, zamanı durduran bir adam gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | , في القطار قال أنه رأى رجلاً يمكنه ايقاف الوقت |
| - tramvayda olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | -لا اعتقد انه في القطار . انه في القطار. |
| Bütün hafta boyunca seni trende göremedim. | Open Subtitles | لم أراك في القطار طوال الأسبوع |