| Aslında yakışıklı bir adamsın. Aynı zamanda da tam bir baş ağrısısın. | Open Subtitles | تعرف، أنت رجل جذاب معتدل أنت أيضاً ألم في المؤخرة |
| Şu kızı arabaya gelmesi için ikna etmeye çalışıyorduk ama annesi tam bir baş belası. | Open Subtitles | نحاول أن ندخل تلك الفتاه في سيارتنا لكن أمها ألم في المؤخرة |
| Tamam, siz arkadasınız ama siz en iyi arka dansçılarsınız. | Open Subtitles | حسناً أنتما سترقصان في المؤخرة لكنكما ها نحن خطوة معاً |
| Beni kıçımdan vur, Haydi vur. | Open Subtitles | أطلق علي في المؤخرة يجب أن تكون في المؤخرة |
| Orduda, koşar adım, Kıçına bir tekme. | Open Subtitles | ولكن في الجيش تكون مكافأتك عبارة عن ركلة في المؤخرة |
| Önden ve Arkadan iki numara geniş gelecek. | Open Subtitles | يعطيك حجمان في المقدمة وحجمان في المؤخرة |
| Birinin, parasını almadan Götünden kaç kere sikileceğinin bir limiti vardır! | Open Subtitles | كم الشخص يمكن أن يُعاشر في المؤخرة بدون أن يُدفع له من أجلها |
| Annem gerçekten bir baş belası ama beni ben yapan kişi de o. | Open Subtitles | أمي كالألم الحقيقي في المؤخرة وأيضاً هي السبب لمَ أصبحت عليه |
| Sen başarısız bir baş belasısın. | Open Subtitles | أنت ألم في المؤخرة أنت تخرب أي شيئاً تلمسه |
| Bir anlaşma yapmaya çalışıyor ama tam bir baş ağrısıdır. | Open Subtitles | يحاول أن يعمل صفقة، لكنه ألم في المؤخرة. |
| Matematik delileri tam bir baş belasıdır. | Open Subtitles | إنه يذاكر من أجل إختبارات صعبة. مهوسون الرياضيات مثل الألم في المؤخرة. |
| Ben öne geçip çapa zincirini takayım, siz burada arka tarafta kalıp ...ne yapmanız gerekiyorsa onu yaparsınız. | Open Subtitles | حسنا سوف اصعد اذن لزاوية السطح واعلق سلسلة المرساة يمكنك البقاء هنا في المؤخرة وعمل ماعليك عمله |
| arka koltuklara oturup kemerlerinizi bağlayın. Hemen kalkacağız. | Open Subtitles | أجلسوا في المؤخرة واثبتوا سوف نغادر المكان بسرعة |
| arka tarafta bir yeriniz yok mu, sessiz bir oda? | Open Subtitles | أليس لديكِ غرفة في المؤخرة حيث المنطقة الهادئة ؟ |
| Vur beni kıçımdan tam ortasından | Open Subtitles | أطلق علي في المؤخرة هنا في المنتصف تماماً |
| Ve burada beni yabani bir köpek sürüsü kovaladı ve en öndeki kıçımdan beni ısırdı ve yine kıçımdan iğne olduğum garip bir Portekiz kliniğine gitmek zorunda bıraktı. | TED | وكنت مطاردا من قبل مجموعة من الكلاب الضالة وعضني أحدهم في مؤخرتي حيث اضطررت الى الذهاب عيادة برتغالية غريبة لأخذ بعدها حقنة في المؤخرة |
| İt herif beni kıçımdan vurdu. | Open Subtitles | اللعين أطلق عليّ في المؤخرة يارجل |
| Bacağına bir tane mi, yoksa Kıçına iki tane mi? | Open Subtitles | ماذا تريد طلقة في الساق أوأثنين في المؤخرة |
| Kolunu yerinden koparmalıydı ve tutup Kıçına sokmalıydı. | Open Subtitles | ينبغي أن تمزق ذراعه وكنت ادفعه في المؤخرة. |
| Arkadan gelen yavru aşağıya inmek üzere. | Open Subtitles | متأخرا في المؤخرة شارف آخر الصغار على النزول |
| Onu aradım, buraya geldi ve bir ağaca yaslayıp beni Arkadan becerdi. | Open Subtitles | إتصلت به وقدم إلى هنا، ونكحني في المؤخرة مقابل شجرة. |
| tam bir asker, sert kaya. | Open Subtitles | قضت حياتها في الجيش وهي ألم في المؤخرة وثقافة عالية |
| Eğer kötü niyetli bir adamı Götünden vurup da cevap alamıyorsan buna kesinlikle boşa harcanmış zaman denemez. | Open Subtitles | أي يوم يمكنك إطلاق النار على رجل ضخم حقير في المؤخرة و لا تجيب عن ذلك، |
| - Frank. Hayır, ciddiyim. Götünden mıhladım. | Open Subtitles | كلا، أنا جاد، أطقلت عليه في المؤخرة. |