| Bankaya gittik ve evi açık arttırmada satacaklar. | Open Subtitles | إذا، ذهبنا إلى المصرف والمنزل سيعرض للبيع في المزاد العلني |
| Haciz konmuş bir evi açık arttırmada satın aldım. | Open Subtitles | أنا اشتريت منزل للتو في المزاد العلني. |
| Sen de açık arttırmada almalısın. | Open Subtitles | وأنت عليك شراؤها في المزاد العلني. |
| Aynı birey Cuma günkü müzayedede Franklin Şişesi'nin sahibi olan kişi olmayacak mı? | Open Subtitles | لن يحدث ويكون نفس الشخص في المزاد العلني لزجاجة فرانكلين يوم الجمعة |
| Eminim müzayedede kapışılacaklar. | Open Subtitles | أنا متأكد أنهم سيكونون ضربة قوية في المزاد العلني |
| 60 gün içinde açık arttırmaya çıkacaktı. | Open Subtitles | كان من الممكن أن يباع المنزل في المزاد العلني خلال 60 يوماً. |
| Diğer örneği, yani Woodford'un peşinde olduğu bu kadın tarafından açık arttırmaya çıkarılıyor. | Open Subtitles | العينة الأخرى، والتي يسعى صوبها (وودفورد) تُعرض في المزاد العلني من قبل هذه المرأة |
| 193'de, İmparator Muhafızları Roma'yı ele geçirip, açık arttırmada satmıştı. | Open Subtitles | -بعام 193 م، إستولى الحرس الإمبراطوري على حكم (روما)، وباع الامبراطوريّة بأكملها في المزاد العلني إلى أعلى مُزايد. |
| Satmalısınız... açık arttırmada. | Open Subtitles | يجدر بك بيعها... . في المزاد العلني. |
| Ev açık arttırmaya çıkar, Markham ölü eşek fiyatına alır. | Open Subtitles | ولذلك سيتمّ عرض المنزل في المزاد العلني ويحصل عليه (ماركهام) بثمن التراب |