| Havaalanındaki adam, Çiftlikteki adam, onları ben öldürdüm, ben yaktım onları. | Open Subtitles | ذلك الرجل في المطار, والرجال في المزرعة لقد قتلتهم, لقد أحرقتهم |
| Çocukluğumda yan çiftlikte bir oğlan vardı. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا كان هناك صبي في المزرعة المجاور. |
| Babamın yardım için, çiftlik işlerinde becereksiz ve hayatta kalan tek oğlu olan, benden yardım istemek zorunda olması, içimde bir hüzün yarattı. | Open Subtitles | معرفة أنّ أبيّ قد لجأ إليّ لطلب المساعدة ابنه الوحيد .. الابن الذي اعتاد على رؤيته في المزرعة .. قد أشعرني بالحزن .. |
| Çiftlikteyken yarım hektarlık mısır tarlasını kar tanesi şeklinde bir labirente çevirdiğim olmuştu. | Open Subtitles | تعرفين,في المزرعة مرة قمت بتحويل مساحة آكر من الذرة الى متاهة بشكل رقاقة ثلج |
| Bacanağım çiftliğinde kütükleri sökmek için kullanıyor. | Open Subtitles | زوج أختي يستخدمه لإزالة الجذوع في المزرعة |
| Lazerov çiftlikteydi. O orospu çocuğunun arabasını havaya uçurdum. | Open Subtitles | كان لارزوف في المزرعة لقد نسفت سيارة الوغد. |
| Tanrım, çiftlik evinde tahmin ettiğimizden çok kişi varmış. | Open Subtitles | يا للهول! كان هناك العديد من الناس في المزرعة أكثر مما ظننا |
| Tekrar Çiftlikteki günlük rutinine geri döndü. | TED | عاد مرة أخرى إلى روتينه اليومي في المزرعة. |
| Çiftlikteki garajda sadece bir araba olmalı, hepsi bu. | Open Subtitles | سيارة واحدة تكون بالجراج في المزرعة وإليك الموقف |
| Ne Çiftlikteki sorunlarımdan... ödemem gereken senetlerden, ürünümün kötü olmasından... ne de onun iş sorunlarından... | Open Subtitles | لا عن مشاكلي في المزرعة الديون المُستحِقة الدَّفْع ومحصولي الفاشل أو عنه، وعن عمله |
| Üzgünüm, ama çiftlikte bir sorun var. | Open Subtitles | أسف, لكن نواجه المشاكل في المزرعة |
| çiftlikte bir hafta daha geçirebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نقضي أسبوع آخر في المزرعة |
| Jor-el'in Clark'a verdiği hançer... Halen çiftlikte bir yerde olmalı. | Open Subtitles | الخنجر الذي أعطاه "جور أل" إلى كلارك قد لايزال موجوداً في المزرعة |
| Bunu da yanına alsan iyi edersin, Don. çiftlik soğuk olacaktır. | Open Subtitles | من الأفضل أن تأخذ هذا يا دون سيكون الجو باردا في المزرعة |
| Hayatımı onun hayatında kurdum, çiftlik Evi'nde. | Open Subtitles | أنشأت جزور جديدة لنفسي في حياته في المزرعة |
| Çiftlikteyken aynaları kullanmayı öğretiyorlardı. | Open Subtitles | عندما كنت في المزرعة علمونا ان نستخدم مرآتنا |
| Çiftlikteyken bile hiçbir şey bilmezdim ama bunun bilirdim. | Open Subtitles | حتى عندما كنت في المزرعة و لم أكن أعرف أي شيء آخر اعلم ذلك |
| Bir inek çiftliğinde çalışıyor olabilirdi. Kürekle inek pisliği temizliyor olabilirdi. | Open Subtitles | يمكن ان تكون منظفة روث البقر في المزرعة. |
| - çiftlikteydi. Okuyabilir misin? | Open Subtitles | -لقد كنت في المزرعة, أيمكنك أن تقرأ ذلك؟ |
| çiftlik evinde çektim. | Open Subtitles | التقطتُها في المزرعة. |
| Eğer o olmasaydı Çiftliğe devam edemezdim | Open Subtitles | بدونه.. لم أكن لأصمد في المزرعة طيلة هذه السنين |
| - Çiftlikteler. | Open Subtitles | - أنهما في المزرعة. |