| Arka koltukta Patagonya felis'i vardı, hatırlarsın. | Open Subtitles | ألم يكن لدينا "باتيجوناين فيلز" في المقعدِ الخلفيِ؟ |
| Ön koltukta bulduğum şeye bir bak. | Open Subtitles | وارد a نظرة في الذي وَجدتُ مدفوناً في المقعدِ الأماميِ. |
| - Arka koltukta. | Open Subtitles | انها في المقعدِ الخلفيِ. |
| Olmaz. Neden benim tatlı küçük tavşanım arka koltuğa zıplamıyor? | Open Subtitles | الذي لا أرنبُي قليلاً فقط يَقْفزُ في المقعدِ الخلفيِ؟ |
| Çocuklar dışında kim en çok keyfini sürebilir ki? Arka koltuğa katranlı muşamba koyarım. | Open Subtitles | - أنا سَأَضِعُ a tarp في المقعدِ الخلفيِ. |
| Hemen sonra da devriye arabasının arka koltuğunda çırılçıplak vaziyette yakalanacaksın. | Open Subtitles | وبعد بأَنْك سَتَمْسكُ عاري مَع ها في المقعدِ الخلفيِ لسيارةِ فرقتِكَ. |
| Megan'ın en yakın arkadaşının telefonu, Ryan'ın arabasının ön koltuğunda ne arıyor? | Open Subtitles | الذي هاتف صديقِ الخلوي أفضلِ مايجن العَمَل في المقعدِ الأماميِ لشاحنةِ خليلِها؟ |
| Arka koltuğa oturt. | Open Subtitles | ضِعْها في المقعدِ الخلفيِ. |
| Katili büyük ihtimalle arabanın arka koltuğunda saklanmaktaydı. | Open Subtitles | تَتوقّعُ الشرطةُ أن السفاح كَانَ مختبأ في المقعدِ الخلفيِ |
| Katili büyük ihtimalle arabanın arka koltuğunda saklanmaktaydı. | Open Subtitles | تَتوقّعُ الشرطةُ أن السفاح كَانَ مختبأ في المقعدِ الخلفيِ |
| Bekâretimi bir kamyonetin ön koltuğunda kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لكن ماذا؟ أنا لا أُريدُ فَقْد بكارتِي في المقعدِ الأماميِ للشاحنةِ. |