"في المُستقبل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Gelecekte
        
    • ileride
        
    Gelecekte herhangi biriniz sarayı kargaşaya sürükleyen mesnetsiz söylentilerden dolayı sorumlu tutulursa asıl o kişi bir hain muamelesi görecektir. Open Subtitles في المُستقبل أن كان لأحدكُم يد في أشعال شائعات لا مُبرر لها ليثير الأرتباك في القصر فعندها سيتمُ أعتبارهُ كخائن
    Gelecekte herhangi biriniz sarayı kargaşaya sürükleyen mesnetsiz söylentilerden dolayı sorumlu tutulursa asıl o kişi bir hain muamelesi görecektir. Open Subtitles في المُستقبل أن كان لأحدكُم يد في أشعال شائعات لا مُبرر لها ليثير الأرتباك في القصر فعندها سيتمُ أعتبارهُ كخائن
    Ama dünyamızın harika doğasını değiştirmeye devam ettiğimizde Gelecekte nasıl adapte olacağımızı zaman gösterecek. Open Subtitles ولكنبينمانستمربتغييرطبيعةاكبربيئةعلىالارض، طريقة تكيُّفنا في المُستقبل تبقى مجهولة،
    Gelecekte işimize yarayabilir. Open Subtitles هذا سيكون دليلاً مفيداً لنا في المُستقبل.
    Ölü boşlukta bitirmek gerekiyor. Sanırım, ileride yararı olabilir Open Subtitles من المُقدّر لها أن تبقى مغلقة حالياً ربما تكون مفيدة في المُستقبل
    Gelecekte mümkün olduğunca dürüst olarak bunu sana telafi etmeye çalışacağım. Open Subtitles وسأحاول تعويضك بكوني صادقة في المُستقبل.
    Üniforma üzerindeyken yapmazsan Gelecekte pişman olursun. Open Subtitles إذا لم تفعلي هذا أبدًا بزيّك المدرسيّ. سوف تندمين في المُستقبل.
    Gelecekte kimse onunla uğraşmasın diye olabilir. Open Subtitles للتأكد من ألا يعبث أى شخص معه في المُستقبل
    Yakın Gelecekte ölmeye ya da kaybolmaya hiç niyetim yok yani senin arkanı kollayacağım sen de benimkini. Open Subtitles ليس لدىّ أى نية للإختفاء أو الموت في المُستقبل القريب لذا فسوف أدعمك وأنت سوف تدعمني
    Eğer Gelecekte batırırsa keseriz maaşını. Open Subtitles وإذا أخفق في المُستقبل ، يُمكنك إنهاء صرف راتبه
    Yaşamın bununla nasıl başa çıkacağı Gelecekte görülecek. Open Subtitles كيفَ ستُناضل الحياة هنا في المُستقبل .يظلّ مجهولاً
    Nükleer enerji üretimi, yakın Gelecekte tükenecek olan petrol, kömür ve diğer yanıcı maddelerle kıyaslandığında tek alternatif enerjidir. Open Subtitles توليد الطاقة الذرية، مقارنةً بالوقود الذي سيكون مُستنزفًا في المُستقبل القريب، مثل النفط أو الفحم، فهيَ وحدها الطاقة البديلة.
    Benim cehennemimin ne olduğunu biliyorum. Gelecekte gördüm zaten. Open Subtitles أنا أعرف ما هو جحيمي رأيته بالفعل في المُستقبل
    Bugün aç değiliz ama Gelecekte olacağımız kesin. Open Subtitles ... لأنه في المُستقبل ، ستكونون بالتأكيد
    Suratıma iyi bak Barney, tamam mı? Çünkü Gelecekte çok işine yarayacak. Open Subtitles انظر لهذا الوجه جيداً يا (بارني) لأنه سيكون مُفيدا لك في المُستقبل
    Gelecekte sahip olabilir ama. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}.لعلّة يمتلك في المُستقبل
    Gelecekte tekrar karşılaşacağız. Tabi önce ben seni görmezsem, Nick Miller! Open Subtitles سنرى بعضنا البعض في المُستقبل إلا اذ رأيتك أولاً ، (نيك ميلر)
    Gelecekte pişman olacağım. Open Subtitles سوف أندم في المُستقبل.
    İhtiyacı olduğunda çocuğunun yanında olmazsan ileride sana güvenmeyecektir. Open Subtitles ، هجر الطفل في وقت إحتياجه لكِ ولن يثق بكِ في المُستقبل
    Ama belki ileride düzgün bir yemek yeriz. Open Subtitles لكن ، أتعلمين ؟ في مرحلة ما عشاء مُلائم ، في المُستقبل
    Yani ileride yemek yemek için plan yaparız. Open Subtitles قد نُخطط لنحظى بعشاء معاً في المُستقبل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more