| Ama unutma, Tanrının kelamı, Aydınlıkta, karanlıkta ve zulüm anında okunur. | Open Subtitles | ولكن تذكر ان كلمة الرب تذكر في كل وقت في النور والظلام وفي الاضطهاد |
| Ama o zaman karanlıkta yaşayan insanlar oluruz, onun yerine şu anda Aydınlıkta ölen insanlarız, o daha iyi. | Open Subtitles | لكننا كنا نعيش في العتمة أما الآن فنحن نموت في النور أيهما أحسن؟ |
| Işıkta ve gölgede, Onların arasından yolunu ayırt et. | Open Subtitles | في النور والظلال , حتى يفرّق بينهما السبيل ذاته |
| Işıkta ve gölgede, Onların arasından yolunu ayırt et. | Open Subtitles | في النور والظلال , حتى يفرّق بينهما السبيل ذاته |
| Seni ışıkta hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أركِ يوماً في النور |
| Seni ışıkta hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أركِ يوماً في النور |
| Adam ve ben Daycia'nın ölümü ışığında ne yapacağımıza karar verdik. | Open Subtitles | آدم و أنا كنا نتحدث لتونا حول كيف ينبغي لنا أن نمضي قدما في النور في قضية موت ديشيا و كلانا نتفق |
| - 5933 numara, elini yüzünden çek! - Bu ışıkta uyuyamıyorum ki! | Open Subtitles | -رقم 5933 , أبعد الغطاء عن وجهك لا استطيع النوم في النور |
| Sadece o zaman Aydınlıkta yaşamaya başlayabilirsin. | Open Subtitles | عندئذ فقط يمكن أن تبدأ حقا العيش في النور |
| Dostunla karanlıkta yürümek, Aydınlıkta yalnız yürümekten iyidir. | Open Subtitles | والسير مع صديق في الظلام أفضل من السير وحيداً في النور. |
| Aydınlıkta doğar karanlığı ararız. | Open Subtitles | نولد في النور ، نحن نرى الظلام |
| Ben olduğum sürece sen karanlıkta yaşayacaksın ve ona güvenini kaybedeceksin... ancak sonra Aydınlıkta düzgünce yaşamaya başlayabileceksin. | Open Subtitles | تعيش في الظلام أكثـر وقت ممكن كمـا فعـلت وتخـسرإعتمادكعــليه... عـندهـا فقط، يمكنك أن تبدأ حقاً العيش في النور |
| Daima kızının yanında olacak onu güvende tutmak için gölgelerde duracak Aydınlıkta onunla birlikte gülecek. | Open Subtitles | سيكون موجودا دائما معها يقف في الظلال ليحميها... يضحك معها في النور... |
| Işığa yakın olun. Işıkta kalın. | Open Subtitles | أبقوا قريبين من النور أبقوا في النور فحسب, حسناً؟ |
| Işıkta yapamazdım. | Open Subtitles | لم يكن ممكننا أن أفعلها في النور |
| Işıkta kalmalıyız. Üzgünüm. | Open Subtitles | يجب أن نبقى في النور أنا آسفة |
| Gün ışığında durabilecek, korkmayacak birisi. | Open Subtitles | شخص بوسعه التصرّف في النور ولا يعوّقه الخوف |
| Size karanlıkta söylediklerimi, siz gün ışığında söyleyin. | Open Subtitles | ما أخبرك إياه في الظلام يتحدث في النور |
| - 5933 numara, elini yüzünden çek! - Bu ışıkta uyuyamıyorum ki! | Open Subtitles | -رقم 5933 , أبعد الغطاء عن وجهك لا استطيع النوم في النور |