| Boş ver onları. Bunlardan Kudüs'te yeterince bulacaksın. Bunlar bağnazdır. | Open Subtitles | اخفض سيفك ، لا تعبأ بهم ستجد امثال هؤلاء الكثير في اورشليم |
| Vaazları, Kudüs'te dinlerlerse senin onları rahat bırakmayacağını biliyorlar. | Open Subtitles | انهم يعلمون بأنك ستضطهدهم اذا كانوا يستمعون الى واعظ في اورشليم |
| Kudüs'te karışıklık olması ilk kez yaşanmıyor. | Open Subtitles | انها ليست المرة الاولى يكون فيها اضطرابات في اورشليم |
| Senin hala Kudüs'te olduğunu öğrenmem iyi oldu, Peter. | Open Subtitles | من الجيد ان نعرف انك لازلت في اورشليم يا بطرس |
| Bazılarımız Kudüs'te kalmalı. | Open Subtitles | بعض منا عليه ان يبقى في اورشليم |
| Kudüs'te tekrar toplanacağız. | Open Subtitles | سنجتمع مرة اخرى في اورشليم |
| - Kudüs'te görüşürüz. | Open Subtitles | اراك في اورشليم |