"في بعضهم البعض" - Translation from Arabic to Turkish

    • birbirlerine
        
    Çünkü eğer şehriniz araba için tasarlanmışsa, onların birbirlerine çarpıştırmakta iyidir. TED لأن إذا تم تصميم مدينتك حول السيارات، إنها حقاً جيدة في تحطيمهم في بعضهم البعض.
    Hatta ilk gün, birbirlerine bağırıyorlardı. TED في اليوم الأول، كانوا جميعهم يصيحون في بعضهم البعض.
    birbirlerine bakıp duruyorlar. Open Subtitles انهم يَستمرّونَ بالتَحْديق في بعضهم البعض.
    Saatlerce birbirlerine dürbünle bakınıyorlarmış. Open Subtitles مضوا يحدقون في بعضهم البعض لساعات عبر المنظار
    Hemen aşağımızdaki banyoda birbirlerine bağırıyorlardı. Open Subtitles هم كَانوا يَصْرخونَ في بعضهم البعض في ذلك الحمّامِ فى الطابق السفلي الوحيدِ.
    bu yüzden insanlar dürüst değildir.Ve birbirlerine güvenmezler. Open Subtitles ولذلك ، لا يمكن أن يكون الناس عادلين. و لا يثق الناس في بعضهم البعض.
    Bu çocuklar eğlenmek için birbirlerine taş atıyor. Open Subtitles هؤلاء الأطفالِ يَرْمونَ الصخورَ في بعضهم البعض للمزاح.
    Yani ne tür yabaniler eğlence için birbirlerine taş atar ki? Open Subtitles الذي نوع الهمج صخور رميةِ في بعضهم البعض لقَضاء وقتاً ممتعاً الأوقاتِ؟
    Birbirlerini seviyorlar, birbirlerine inanıyorlar ve ben de onlara inanıyorum. Open Subtitles يَحْبّونَ بعظهم الآخر عِنْدَهُمْ إيمانُ في بعضهم البعض وأنا عِنْدي إيمانُ فيهم حسنا.
    birbirlerine girmelerini sağlayacağım. Open Subtitles سأخلق الفوضى وأجعلهم يشكون في بعضهم البعض
    Önce babam bana bağırır sonra da birbirlerine bağırırlardı! Open Subtitles أولاً أَبّي يَصْرخُ فيا ثمّ يَصْرخونَ في بعضهم البعض!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more