| Manheim, hayatının geri kalanında insanların kirli çamaşırlarını temizlemek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل ترغب يا مانهيم في تنظيف غسيل الأشخاص القذر لبقية حياتك؟ |
| Bisikletimi temizlemek için bile böyle bir bezi kullanmam. | TED | لم اكن لاستخدم هذا القماش في تنظيف دراجتي. |
| Böylece, Vivian ile sohbet etmeye başladım ve anladım ki Onu mutlu eden tuvalet temizlemek değildi | TED | لذلك امضيت الوقت مع فيفيان ورأيت انها لم تجد بهجة في تنظيف المراحيض |
| Beni sorguya çekmeyi bırak da şurayı toplamama yardım et. | Open Subtitles | توقف عن سؤالي وساعدني في تنظيف المكان |
| Bir arkadaşım vardı ve insanlar onu merak ettiklerinde arayıp alışverişe gitmek ya da garajlarını temizlemeye yardım etmek isteyip istemediğini sorardı. | TED | لدي صديق ممن إذا قلق الناس عليه، فإنّهم يتّصلون به ويسألونه إن كان يرغب بالذهاب للتسوّق أو أن يساعدهم في تنظيف مرأبهم. |
| - ... temizleyerek geçirmesini istemedim. | Open Subtitles | لو لم أردْ لملاكمي أن يقضي النصف الثاني من عمره في تنظيف بصاق الآخرين |
| Polisler zahmet edip arkalarını temizlemedi. | Open Subtitles | الشرطة لم يتعبوا أنفسهم في تنظيف ما خلفوهـ |
| Tuvaleti de temizlemek istemiyorsanız, konuşmamız burada bitse iyi olur. | Open Subtitles | .. والآن ، مالم ترغبي بالبدء في تنظيف المرحاض أعتقد أننا انتهينا هنا |
| Dağınıklığı temizlemek on günümüze mal oluyor. | Open Subtitles | نستغرق 10 أيام في تنظيف الفوضى التي يخلفهـا |
| Her gün silah eğitiminde dipçiğimi temizlemek için bana yardım ederdi. | Open Subtitles | كل يوم في مضمار التصويب كان يساعدني في تنظيف مؤخرتي |
| Özellikle de burayı temizlemek için ne kadar daha iş yapacağını düşününce. | Open Subtitles | خصوصاً باعتبار كم تبقى لك من العمل في تنظيف هذا المكان |
| Aynamdan dudak lekelerini temizlemek istemem. | Open Subtitles | لا منفعةَ لي في تنظيف آثار اللسان عن مرآتي. |
| Ve sonra Cody benden ahırları temizlemek için yardım istedi. | Open Subtitles | ثم اراد مني كودي مساعدته في تنظيف اسطبل حصانه |
| Eğer Çorak Topraklar'da tuvalet temizlemek istiyorsan tamam ama daha fazlasını istiyorsan Killjoy ol. | Open Subtitles | اذا أردت ان تعمل في تنظيف الحمامات لا مانع عندي لكن أذا اردت أكثر من هذا |
| Ya da sokaklarda çöp temizlemek için serserilere yardım edebilirdim. Ama hayır! | Open Subtitles | أو أساعد المشردين في تنظيف القمامة، لكن لا |
| Düşündük de belki kalıntıları temizlemek için gönüllü olabiliriz. | Open Subtitles | خلتُ أن البعض منا قد يتطوعون للمساعدة في تنظيف الحطام. |
| Haydi, etrafı toplamama yardım et. | Open Subtitles | هيّا، ساعدنيّ في تنظيف المكان. |
| Trey, masayı toplamama yardım edebilir misin? | Open Subtitles | تراي) من فضلك هلا ساعدتني) في تنظيف هذه الطاولة؟ |
| Bütün günüm Emmy ödüllerini temizlemeye ve... yemek yapmaya ayırdım. | Open Subtitles | لقد قضيت طوال اليوم في تنظيف جوائزك و اعداد الطعام |
| Ama böylesi daha iyi, komutanım. Böylece mayınları temizlemeye devam edebiliyoruz. | Open Subtitles | كان جيدا بتلك الطريقة ، لنتمكن من الإستمرار في تنظيف الألغام |
| Sonra, iki saati koltuklardaki kanı temizleyerek harcadık. | Open Subtitles | ثمّ قضينا ساعتين إضافيتين في تنظيف مقاعد السّيارة من الدّم. |
| Muhtemelen son sekiz saati oğlunun kız arkadaşıyla evi temizleyerek geçirdikten sonra bitkin düşmüştür. | Open Subtitles | لابد إنها مرهقة بعد أن أمضت الساعات الثمانية الأخيرة في تنظيف المنزل مع حبيبة أبنها |
| Polisler zahmet edip arkalarını temizlemedi. | Open Subtitles | الشرطة لم يتعبوا أنفسهم في تنظيف ما خلفوهـ |