| Tulsa'daki bir arkadaşımı aradım, şoförümü oynayan adam. | Open Subtitles | اتصلت بشخصٍ أعرفه في تولسا الذي يلعب دور سائق السيارة |
| Chandler, Joey'e Tulsa'da olmadığını söylemek zorundasın. | Open Subtitles | تشاندلر، عليك أن تخبر جوي أنك لست في تولسا. |
| Haber şu ki; şirket, benim Tulsa'daki ofisin başına geçmemi istedi. | Open Subtitles | طلبت منّي شركتي أن أرأس مكتبنا في تولسا. |
| Tulsa'da dört gün kalmam yeterliymiş. | Open Subtitles | توصّلت مع رئيسي إلى اتّفاق حيث أمضي في تولسا 4 أيّام أسبوعياً. |
| Tulsa'da temiz et bulmak zor olacak. | Open Subtitles | مِن الصعب الحفاظ على المصداقيّة في تولسا. |
| Tulsa Ramada'da küçük bir ikinci balayı yaparız. | Open Subtitles | نعم. سيكون لدينا القليل من شهر العسل الثاني في تولسا رمادا. |
| Bak! Dünyanın Dua Eden En Büyük Elleri Tulsa'da! | Open Subtitles | انظر ، أكبر تمثال ليدين تدعو في العالم يوجد في تولسا |
| - Tulsa'da kalıyorum, yarın dönerim. | Open Subtitles | أنا سأبقي في تولسا سوف أعود مرة أخرى غدا |
| Artık Tulsa'dayım ve başarılı olmaya odaklanıyorum. | Open Subtitles | أنا في تولسا الآن ، و الرفاق و أنا الأن نقوم بعمل رائع |
| Ondan son haber aldığımda eski öğrencisiyle Tulsa'daydı. | Open Subtitles | آخر ماسمعت منه ، كان في تولسا.. مع طالبته السابقة. |
| Avukatlık filan mı? Hayır. Tulsa'da bir radyo için sabah haberlerinde hava durumunu sunuyordum. | Open Subtitles | لا، كنت أقدم النشرة الجوية الصباحية في "تولسا KTOK وأحوال حركة السير بإذاعة" |
| 9 hafta sonra Tulsa'da gösterimde. | Open Subtitles | الإفتتاح بعد تسعة أسابيع في تولسا |
| Onu Tulsa'da tiyatro oynarken bulduk. | Open Subtitles | وجدناه يعمل مسرح عشاء في تولسا. |
| Tulsa'daki ofisimizi Chandler idare edecek. | Open Subtitles | سيتم تشغيل تشاندلر مكتبنا في تولسا. |
| Tulsa'da olmanızın nedeni bir toplantıda uyuyakalıp... | Open Subtitles | هل صحيح السبب أنت في تولسا هو أنك سقطت نائما في اجتماع... |
| Sana Tulsa'da olduğumu söyledim, çünkü geceyi Monica'yla geçirmek istiyordum... | Open Subtitles | قلت لك كنت في تولسا لأنني أردت لقضاء ليلة مع مونيكا... |
| Seni Tulsa'da kullanabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الاستفادة منك في تولسا. |
| Tulsa'daki restoran işlerine bakıyorum. | Open Subtitles | أبحث لك عن عمل في مطعم في تولسا. |
| Hafta sonu Tulsa'da kalmalıymış. - Neden? | Open Subtitles | - له للبقاء في تولسا في نهاية هذا الاسبوع. |
| Tulsa'da saat beş olmalı... | Open Subtitles | حسنا، حسنا، حسنا. يجب أن يكون 5 في تولسا... |