| Bu, bir saniyede kaç dalganın geçip gittiğidir. | TED | وهو عدد الموجات التي تمر في ثانية واحدة. |
| Eğer bir tam dalganın kaç saniye sürdüğünü biliyorsanız, bir saniyede geçen dalga sayısını bulmak oldukça kolaydır. | TED | إذا كنت تعرف كم ثانية تستغرقها موجة كاملة واحدة، فإنه من السهل حساب عدد الموجات التي تمر في ثانية واحدة. |
| Veri artık canlı; bu canlı bir görüntü, ve bir saniyede güncelleyebilirim. | TED | ولذلك فإن البيانات الآن على قيد الحياة، وهذه صورة حيّة، ويمكنني تحديثها في ثانية. |
| ve bu büyük bir problem, ve bir saniye sonra geliyor olacağız bu konuya. | TED | وهذه مشكلة كبيرة، وسوف نعود إليها في ثانية فقط. |
| Seçim yapıyor ve bir saniye sonrasında dönüt alıyor. | TED | يقوم بالاختيار ثم يتلقى إفادة في ثانية واحدة |
| Burada birşeyler oluyor, Birazdan bir kafa belirecek. | TED | أعتقد أن شيئا ما سيحدث. أعتقد أن رأساً قد يظهر في ثانية. |
| Onlar kanımızı içer, anında büyüler, bizden üç kat hızlı koşarlar. | Open Subtitles | يشربون دمائنا وينتقلون من مكان لمكان في ثانية ويجرون أسرع منا بثلاث مرات ثم |
| Her iki yöntemde de, virüsü yok etme işlemi sadece bir veya iki saniye içinde gerçekleşir. | TED | في كلا الطريقتين، العملية الفعلية لتدمير الفيروس تحدث في ثانية أو ثانيتين فقط. |
| Hayatımızın filmini bir saniyede anlatabilirim. | Open Subtitles | يمكنني ان استعرض حياتنا تماما كفيلم في ثانية واحدة |
| Nişanlım Bernard bunu bir saniyede açardı. | Open Subtitles | تَعْرفُ، خطيبي بيرنارد يُمْكِنُ أَنْ يَفْتحَ هذا الشيءِ في ثانية. |
| Kocamandı ve çok hızlıydı, bir yardı bir saniyede geçiyordu. (Ç.N: 1 yard....91.44 cm) | Open Subtitles | , لقد كان ضخما ويجري بسرعة .لقد اختفي عبر الساحة في ثانية واحدة |
| Yani bir saniyede yayılan ışının toplam enerjisi ABD'nin bir yıllık enerji ihtiyacının bir milyon katıdır. | Open Subtitles | و هذا يفوق مليون مرة من استخدام الولايات المتحدةللطاقة في كل عام يشع في ثانية واحدة |
| O emzik sadece bir saniyede soğuk algınlığı virüsü grip virüsü, sars virüsü ve et yiyen bakteri toplamış olabilir. | Open Subtitles | في ثانية واحدة ، هذه المصاصة يمكنها أن تلتقط جراثيم باردة. جراثيم الانفلونزا والسارس، واللحم الآكلة للبكتيريا |
| Dostum, istesem Mahabharat'taki savaşı bir saniyede sona erdiririm. | Open Subtitles | يا صديقي ، كان يمكن أن أنهي معركة مهبهرات في ثانية لو حملت سلاح |
| bir saniye sonra büyük bir başparmağı ve iyice nasırlı bir işaret parmağı ile testis torbasını avcunun içinde sıkıca tutuyor. | TED | في ثانية الإبهام والسبابة الكبيرة تصلبوا بشكل جيد، وكان لديه كيس الصفن، يمسكه بحزم في قبضته، |
| Bana böcek, pire olduğumu ve bir saniye içinde ezebileceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت لي بأني حشرة , برغوث بامكانها سحقي في ثانية |
| bir saniye içinde seni vurup, babanın peşinden gönderebilirim. | Open Subtitles | يمكن أن أجهز عليك في ثانية و وأرسلك فى طردٍ إلى أبيك |
| Birazdan Şeytan olduğumu düşünebilirsin. | Open Subtitles | حَسناً، أنت قَدْ تَعتقدُ أَنا الشيطان في ثانية واحدة. |
| Lavaboya gidip kontrol edeyim. Birazdan dönerim. | Open Subtitles | سأذهب الى دورة المياه لتفقده سأعود في ثانية |
| Onlar kanımızı içer, anında büyüler, bizden üç kat hızlı koşarlar. | Open Subtitles | يشربون دمائنا وينتقلون من مكان لمكان في ثانية ويجرون أسرع منا بثلاث مرات ثم |
| Onlar kanımızı içer, anında büyüler, bizden üç kat hızlı koşarlar. | Open Subtitles | يشربون دمائنا وينتقلون من مكان لمكان في ثانية ويجرون أسرع منا بثلاث مرات ثم |