| Sierra Leone'ye gittiğimde Gecenin köründe köye gelen bir bakan olduğunu duydum. | TED | ذهبت إلى سيراليون وكان هناك وزير يقود السيارة في جوف الليل يعبر من قرب هذه القرية |
| Anne babamız Gecenin köründe bizi kaldırıp evimizi terk edeceğimizi ve bir daha da dönmeyeceğimizi söyledi. | Open Subtitles | أيقظنا أبوانا في جوف الليل أخبرونا بأننا سنرحل ولن نعود أبداً إلى المنزل |
| Pottinger seni Tutuklu Kampı'ndan alıp Gecenin köründe bana getirdi. | Open Subtitles | من مخيم التائهين في جوف الليل وجاء بكِ إلي |
| Gecenin köründe seni kaçırıp annene bir daha benimle konuşursa boğazını keseceğini söylediler. | Open Subtitles | إختطفوك في جوف الليل وأخبروا والدتك بأنهم سيشقون حلقكَ إذا ما حاولتْ الإتصال بي مرة أخرى. |
| Gecenin bir yarısında gizli bir buluşmaya iştirak etmek için... ..sevdiklerinizin arasından gizlice sıvışmak çok daha zordur. | Open Subtitles | يكون أصعب بكثير عندما تجد نفسك تتسلل من أكثر من تحبهم لحضور لقاء سري في جوف الليل |
| Gecenin bir yarısı bavulunu toplayıp gittiğini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتها تغادر و تحملُ حقائبها في جوف الليل. |
| Gecenin köründe onunla sıvıştı. | Open Subtitles | انه توارى عن الأنظار معها في جوف الليل. |
| Hırsız müzenin kapılarından içeri girdi üç resim çaldı ve Gecenin köründe çekip gitti. | Open Subtitles | مشى اللص في أبواب المتحف .. ... وسرقوا ثلاث لوحات وخرج في جوف الليل. |
| Gecenin köründe işverenin ziyaretinden. | Open Subtitles | زيارة من صاحب العمل في جوف الليل |
| Gecenin bir köründe evime davetsiz olarak girmeye cüret ediyorsun. | Open Subtitles | مريم: كنت تجرؤ على السير في بيتي في جوف الليل دون دعوة. |
| Kulaklarımda sadece Max Lucas'ın Gecenin bir yarısı anne diyerek ağlaması var. | Open Subtitles | كل ما أسمعه هو صراخ ماكس لوكاس لأمه في جوف الليل |