| Bayan Hamilton yas tutuyor Yüzbaşı Butler ama eminim diğer hanımlarımız gururla... | Open Subtitles | إن السيدة هاميلتون في حداد يا كابتن بتلر لكني متأكد أن أي فتاة بأتلانتا ستفخر بأن... |
| Hastası için yas tutuyor. | Open Subtitles | إنه في حداد على مريضه |
| Ölümüyle birlikte, arkasında yas tutan iki kadın bırakacak ve gizli kalmış sırları ortaya çıkacak. | Open Subtitles | ترك امرأتين في حداد على وفاته و يقمن بإكتشاف أسراره |
| Kimse tatillerini yas tutarak geçirmek zorunda olmamalı. | Open Subtitles | لا يجب قضاء العطلات في حداد |
| Kusura bakma, hâlâ yas tuttuğunu biliyorum. | Open Subtitles | سامحني، أعرف أنك لاتزال في حداد عليها |
| Vefat eden Kraliçe için hâlâ yas tutuyoruz, Majesteleri. | Open Subtitles | مـازلنـا في حداد على وفـاة الملكة الأم, يــــا صـحب السموّ. |
| Ve bende bu yavru tilkinin yasını tutuyorum. | Open Subtitles | سأكون في حداد على وفاة هدا الثعلب الصغير الرائع |
| yastayım. Büyük bir kayıptı ve yas bir süreçtir. | Open Subtitles | انا حزين انهاخسارة كبيرة وانا في حداد |
| yas tutuyorum. Bu bir süreç. Ve boynumda bir disk kayması var. | Open Subtitles | وانا في حداد ولدي الم في عنقي واجدد ديكور منزلي |
| Ben ve Sock yas tutuyor gibi yaparız. | Open Subtitles | أنا و (سوك) يمكننا الادعاء بأننا في حداد على شواهد القبور |
| Lady Igraine odasında yas tutuyor. | Open Subtitles | -بقت الليدي (إيغرين) في حداد في حُـجيرتِها |
| Bir şehir yas tutuyor. | Open Subtitles | المدينة في حداد. |
| Ben ölüm için yas tutan siyahi bir aile değildim: | Open Subtitles | لم أكن العائلة السمراء الّتي في حداد على الميت |
| Etrafımızda yas tutan insanlar vardı. | Open Subtitles | كان يحيط أشخاص في حداد بنا. |
| Bütün hayatımızı ,yas tutarak... geçiremeyiz,Alice. | Open Subtitles | يجب ألّا نمضي حياتنا بأسرها في حداد (آليس) |
| Hala yas tuttuğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ ما زلتِ في حداد |
| Evet, yas tuttuğunu söylemişti. | Open Subtitles | نعم ... قالت أنها في حداد |
| Mücevher takmadık. yas tutuyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نرتدي أية مجوهرات نحن في حداد |
| yas tutuyoruz burada. | Open Subtitles | نحن في حداد هنا. |
| Ama onları bildiğim şekillerin yasını tutuyorum. | Open Subtitles | ولكني في حداد على صورتهم التي أعرفها عنهم. |
| Ölümünün yasını tutuyorum ama ondan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا في حداد لخسارته لكنني اكرهه |
| Aşkımız için yastayım. | Open Subtitles | ولدينا الحب الذي أنا في حداد. |
| Beni bir rahat bırak, Elsa. yas tutuyorum şurada. | Open Subtitles | أعطني استراحة إيلسا أنا في حداد |