| Biliyorum. Bir kere hayvanat bahçesinde kazara bir pitonu kuzenime saldırttım. | Open Subtitles | أعرف، مرة بالمصادفة جعلت أفعى تهاجم أبن عمي في حديقة الحيوان |
| hayvanat bahçesinde bulunan birçok gorile antianksiyete ilaçları veriliyor. | TED | وأخذت العديد من حيوانات الغوريلا في حديقة الحيوان مضادات الذهان والقلق. |
| Hadi. Bana anlatabilirsin. hayvanat bahçesinde mi sinirlendi? | Open Subtitles | . هيا ، يمكنك أن تخبرني هل كانت غاضبة في حديقة الحيوان ؟ |
| Şimdi, bu esnada, hayvanat bahçesindeki çoğu hayvan iyi durumda değil. | TED | والآن، في هذه الأثناء، لا يبلي العديد من الحيوانات حسنًا في حديقة الحيوان. |
| Markaları hayvanat bahçesindeki hayvanlar olarak hayal etmeleri gibi görünürde alakasız görevler yerine getirmeleri bile talep edilebilir. | TED | وقد يطلب منهم فعل مهمة تبدو بعيدة عن الموضوع، مثل تخيل العلامات التجارية كحيوانات في حديقة الحيوان. |
| Bir çeşit "hayvanat bahçesine hoş geldin" ikramı gibi. | Open Subtitles | أنهم نوع من "مرحبا بك في حديقة الحيوان" شي من هذا القبيل |
| hayvanat bahçesinde bir şeyim yoktu ama şimdi uyukluyorum. | Open Subtitles | كنت بخير في حديقة الحيوان ولكن الآن أشعر بالنعاس |
| hayvanat bahçesinde taşak geçtiklerinize benzemez. | Open Subtitles | ليس من أنواع الأسود الحقيرة التى تراها في حديقة الحيوان |
| hayvanat bahçesinde bundan daha organize maymun dövüşleri gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت عراكا للقرود في حديقة الحيوان اكثر تنظيما من هذا |
| Sizi, hayvanat bahçesinde çizim yaparken gördüm. Pumayı çiziyordunuz. | Open Subtitles | لقد رأيتك ترسمين في حديقة الحيوان كنت ترسمين فهداً |
| hayvanat bahçesinde bir kaç maymun görürüz? | Open Subtitles | سوف نمشي و نعبر جسر بروكلن نرى بعض القرود في حديقة الحيوان ؟ |
| Sola doğru kavis yaptı. Dün hayvanat bahçesinde çok iyi çalışıyordu. | Open Subtitles | انعطفت إلى اليسار، كانت تعمل جيداً في حديقة الحيوان أمس |
| Problem ise hayvanat bahçesinde kedi yılanının bulunmaması. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة هي أنّه لا توجد ثعابين قط في حديقة الحيوان 656 00: 37: 58،374 |
| Ama bir hayvanat bahçesinde uyanırsa korkunç olur. | Open Subtitles | تخيل الرعب الحقيقي عندما يستيقظ وهو في حديقة الحيوان. |
| Dün hayvanat bahçesinde yaşanan olaylarla ilgili olarak sizinle konuşmayı umuyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ آمل بأن أحظى بلحضات معكِ لمناقشة الحدث الذي حصل في حديقة الحيوان بالأمس |
| Dövüş sporları, tekno müzik ve hayvanat bahçesinde ilk randevu. | Open Subtitles | فن الدفاع عن النفس , موسيقى التكنو وأول موعد في حديقة الحيوان |
| hayvanat bahçesinde görülecek şeyler. | Open Subtitles | حمار وحشي، أسود الأشياء التي تراها في حديقة الحيوان |
| Onu hayvanat bahçesindeki aslanlara ya da ayılara verebilirim. | Open Subtitles | حسناً, بإمكاني أن أعطيه للأسود أو الدببة في حديقة الحيوان. |
| Gözlerim hayvanat bahçesindeki ... zaferi gördü. | Open Subtitles | عيناي قد رأت المجد .. الدوس في حديقة الحيوان |
| Hiç hayvanat bahçesindeki aslanları seyrettin mi? | Open Subtitles | هل شاهدت في أيّ وقت الأسود في حديقة الحيوان ؟ |
| Laboratuardaki alışveriş arabası hayvanat bahçesindeki bir aslan gibi oluyor. | Open Subtitles | عربة تسوق في المختبر كأسد في حديقة الحيوان |
| Bizi hayvanat bahçesine gönderecekler! | Open Subtitles | يا إلهي ، سيضعوننا في حديقة الحيوان |